Zeytinburnu’nda tekstil atölyeleri yani diğer adı fasoncu olan ve buralarda asgari ücretin altında ve sigortasız olarak çalışan işçilerin feryadını duyan olmadığı gibi buralar vergi vermediği içinde devleti zarara uğratıyor. Zeytinburnu’nda çalışanları tespit etmek için sigorta kayıtlarına şöyle bir baktığınız da sanki Zeytinburnu’nda çok az işçi varmış gibi gözüküyor ama birde sokağa çıkında durumu siz görün. İnsanlar evlerine ekmek götürmek için sigortasız çalışmaya mahkûm bırakılmışlar. Üstelik bu işçilerin çoğu da asgari ücretin altında maaş alıyor. Hal böyle olunca Zeytinburnu’nda devletin kalkınması için emek akıtan on binlerce emekçi ne yazık ki binler seviyesin de gözüküyor. Bu insanlara yazık değil mi neden devlet sahip çıkmıyor bu insanlarımıza… *************Bu sigortasız ve asgari ücretle çalışan işçilerin bir de ailesi var. Baba ya da anne asgari ücretle çocuğunu nereye kadar beslesin, nereye kadar okutsun. Zaten alınan üç beş kuruş boğazları zor doyuruyor. Birde çocukları okutmak mı işte bu olmuyor. Çocuklar 12 yaşına bastıklarında aileleri onları okul yerine bu atölyelerde işe başlatıyorlar. Eğitim ve öğretimin önemi nerde kaldı. Hz Ali “Bana Bir Kelime Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” diyerek eğitimin ne kadar mukaddes olduğunu gözler önüne seriyor. Ama biz ne yapıyoruz o körpecik çocuklarımızı eğitim yuvalarından alıp üç- beş kuruş için atölyelere mahkûm ediyoruz. Bu yüzden değil mi ki ilçemizde eğitim seviyesi diğer ilçelere oranla çok düşük… *************Türkiye iki tür kayıt dışılıkla mücadele ediyor. Birincisi çalışanların hiçbir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadan istihdam edilmesi. Bu oran TÜİK'e göre yüzde 43. Buna göre yaklaşık 9 milyon 300 bin kişi sigortasız çalıştırılıyor. Bu kişilerden devlet sosyal güvenlik primi ve vergi alamıyor. Sadece bu kişiler nedeniyle kurumun prim kaybı 26 milyar lira civarında. Kayıt dışılığın ikinci şekli ise kişilerin sosyal güvenliğe kayıtlı olmasına rağmen SGK'ya gerçek maaşlarının altında bildirilmesi. Çalışanların önemli bir kısmı en alt düzey olan asgari ücretten gösteriliyor. Toplam çalışanların yaklaşık yüzde 44'ünün primi asgari ücretten ödeniyor. Ancak bu kişilerin gerçek maaşı, asgari ücretin üzerinde. Bu yolla hem devlet hem de çalışan ciddi şekilde kayba uğruyor. *********İlçemiz, Türki Cumhuriyetler, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden yoğun bir şekilde göç alıyor. Bu yoğun göç ilçe nüfusumuzun kontrolsüz büyümesine neden oluyor. Devlet ve belediye yatırım yaparken bu göçe göre değil ilçe nüfusuna endeksli proje yaptığından eğitim, barınma ve iş konusunda büyük sorunlar çıkıyor. Zaten düşük ücretle çalışılmasının bir nedeni de bu vatandaşların doğup büyüdüğü yeri terk edip buralara gelmesi ve tutunmak için asgari ücretin altında çalışıyor olmasıdır. Bu insanların çoğunun eğitim seviyesi de düşük olduğundan sigortalı olmanın önemini anlamıyorlar. Sigorta hem kendisini güvence altında olmasını sağlayacak hem de devletin kalkınmasını sağlayacak. Bunu bu vatandaşlara anlatmalıyız… *********Fasoncular ve konfeksiyoncular haksız rekabete girmeden ve aldıkları işleri de düşük ücretle değil de normal bir ücretle alırlarsa işçilerinde durumunun daha iyi seviyelere çıkacağını düşünüyorum. Bence fason işleri alırken atölyeler vergi ve SGK giderlerini düşünerek almalı kaçaktan vaz geçmeliler. Ayrıca Fasoncular ve konfeksiyoncular ortak hareket etmeli bunun içinde dernekleşmeliler. Böyle yapılırsa işçiler daha fazla ücret alır, kayıt dışılığın önüne geçilir ve en önemlisi de yavrularımız okullarından geri kalmamış olur. Ülkemiz ve milletimiz kazanmış olur…