Çanakkale... Yok oldu... Tükendi denilen bir milletin, Türk milletinin tarih sahnesinde yeniden dirilişinin destanı...Fıtratında esaret düşüncesinin dahi olmadığı büyük Türk milletinin İSTİKLAL SAVAŞI’nın sembolü olmuştur Çanakkale!
Türk askeri ya yeniden dirilişin ateşini yakacak ya da esaretin gölgesinde yanacaktır. Köylüsü, yaşlısı, genci... Nişanlısı, evlisi, sözlüsü... Askeri, imamı, öğretmeni, öğrencisi... Topyekun hep birlikte dur dediler bu alçakça saldırıya..O ne yaman bir irade...O ne yaman bir duruş...O ne yaman bir Karar... Düşmanın çelikten saldırılarına etten kemikten bir duvar oldu O aslan yürekler! Bıkmadan usanmadan...
Yorulmadan...Kimi zaman ot yiyerek...Kimi zaman ağaç kabuklarıyla beslenerek...Yokluktan varı çıkardılar...Var oldular..Mehmetçik oldular...
Korku yok...Yılgınlık yok...Bıkkınlık yok...O nasıl bir cesarettir..O nasıl bir yürektir Allah’ım.. Öyle bir savaştı ki o...Subayın neferleştiği... Erlerle omuz omuza...Gönül gönüle... Allah Allah nidalarıyla hücuma geçtiği bir cihattır Çankkale!
İngiliz, Fransız, Yunan, Rus…. Adeta Türk’e karşı bütün dünya birleşmişti…. Sürüklediler peşlerinden sömürgelerinden kandırarak getirdikleri o zavallı yerli halkları... Hepsi Mehmetçiğin üzerine atıldılar... Yemek için… Yutmak için… Hasta adam dedikleri Osmanlıyı boğmak için…Karşılarında imanla donatılmış, gücünü Haktan almış bir milletin destanıdır Çanakkale!
Hem de öyle bir destan ki..Mehmedimin yere göğe sığmaz cesaretinin, mertliğinin,yiğitliğinin, toprağın her santimetresinde hissedildiği dost düşman herkesin saygıyla gizli bir hayranlıkla andığı bir destandır Çanakkale!
Bugüne kadar Çanakkale üzerine çok şey söylendi... Ama hiç kimse Mehmedimin destanını Mehmet Akif Ersoy gibi anlatmadı:
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
Belki bizler sizi layığıyla anamadık...Belki sizleri anlayamadık...
Belki sizi yalnız bıraktık.Sessiz sedasız ama bilinmelidir ki yeni nesil sizi bilecek, sizleri anlayacak, sizlerle büyüyecek.Çünkü bizler sizlerin torunlarıyız şehit torunlarıyız...
Çanakkale’yle büyüyüp Çanakkale’yle yaşayacağız...
Çanakkale’yi bilmeyen nesillere Çanakkale’yi anlatacağız.Şehit kanları nasıl ki her karış toprağı boydan boya boyamışsa yüreklerimiz de Çanakkale’yle boyanacak.Bir milim dahi eksik kalmadan ve bizler Çanakkale olmadan Çanakkale’yi anlatmadan yaşamayacağız...
Onlar, kimi köylüydü, kimi öğrenci, kimi doktor, kimi ana, kimi baba...Hikayeleri hep hüzünlü ama yaptıkları tarih boyunca hatırlanacak...
Çünkü Türk Milletinin fıtratında Ya İstiklal Ya Ölüm anlayışı var.
Dünya şunu bilmelidir ki...Çanakkale geçilmez!..Türke zincir vurulmaz. Çanakkale durdukça...Çanakkale anlatıldıkça...
Bizler şehit torunlarıyız! Sizi hep anlayıp yeni nesillere anlatacağız! Sizin dualarınıza ihtiyacımız var… Çünkü şehitler ölmez vatan bölünmez.
Çanakkale anısına bir yıl önce yazdığım yazıdır...