Son dönemde bir de velinin çocuğuna ders çalıştırma modası çıktı. Görüştüğüm bir çok veli 'Ben önceleri çocuğuma anlatabiliyordum konuları ama şimdi konular çok zorlaşmış yine de anlatmaya çalışıyorum' diyor. Öğretmen anne babasıyla yapsın diye hepsine birden ödev veriyor. Dershane, kurs, okul yetmiyormuş gibi birde veli ders anlatmaya başlıyor çocuğa. Anne babanın böyle bir görevi yok. Kaldı ki bu işin eğitimini almış bir öğretmenin anlatamadığı bir konuyu anne babanın çocuğuna anlatması da çok mümkün değildi. Annenin görevi çocuğun üstü başını, kahvaltısını, yemeğini ve ders çalışabileceği bir ortamı hazırlamaktır. Çocuğa öğretilecek şey dersi okulda öğrenip, evde tekrar ederek ilgili test sorularını çözmesidir. Bunu yapmasını bilen çocuğun başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kahvaltısını yaptırmadan çocuğun eline bir simit parası vererek aç bir şekilde okula gönderen anne baba daha sonra onu, vicdanını rahatlatmak ya da komşusundan geri kalmamak için dershaneye göndermesi velilerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. 25 yaşın üstünde olan herkes bilir ki biz iyi bir eğitimden geçmedik o dönemlerde. Sistem ve çoğu öğretmen öğrenciyi merkeze alan, özgüvenini geliştiren bir eğitim veremedi öğrenciye. Bunun o dönemin sosyal, ekonomik ve kültürel eksiklikten kaynaklanan bir çok sebepleri vardı. İmkansızlıklar, kalabalık sınıflar, materyal eksiklikleri ve benzeri bir sürü şey. Ama yine de eğitimin sorunları her şeye rağmen bugün ki kadar değildi. Ben eğitim sisteminden ve verilen eğitimden memnun olan ne bir öğretmen, ne bir öğrenci, ne de bir veli gördüm. Kime dokunsan veryansın ediyor. Çocuğunun performans ödevini bir kırtasiyeye yaptırmak için çarşı pazar gezen veli de, çocuğa doktora tezi zorluğunda ödev veren öğretmen de memnun değil bu düzenden. Neredeyse her çocuğun bilgisayarı, interneti var evinde. Veliye sorarsan çocuk ödev yapıyor bilgisayarı kullanarak ama şu bir gerçek ki internetten araştırma yaparak ödev hazırlayacak durumda değil çocuklarımız. Konunun başlığını yazınca ne verirse yazıcı çoğu zaman onu getiriyor öğrenci yada anne baba daha iyiyse bilgisayarda onlar hazırlayıp veriyorlar çocuklarına. Ben öyle zor ödevler gördüm ki inanın ben yapamam o ödevi. Özellikle kendi branşım İngilizceden. Bilmem kimin hayatını İngilizce yazıp getir. Atatürk İlke ve İnkılaplarını İngilizce anlatınız, bilmem kaç sayfa olacak en az. Bu ödevi bir ortaokul öğrencisinin yapabilmesi mümkün mü? Tabiki oda basıyor tuşlara, alıyor yazıcıdan ya da babasının eline tutuşturuyor ödevi kırtasiyelere yaptırsın diye. Kırtasiyenin camına yazmışlar 'performans ve proje ödevi yapılır' diye. Ödev, çocuk bundan not alacak, epeyce uğraşsında aldığı notu hakketsin diye değil. Bilgi olarak çocuğu birkaç adım ileri götürsün ya da araştırma yapmayı öğrensin diye verilmeli. Ama bu ödevler buna hizmet etmiyor