CHP'nin yıllardır din eksenli ve kaynaklı bir literatür geliştirmediği hatta bu konulara mesafeli (uzak da denilebilir) kaldığı bilinmektedir. Sağın din kaynaklı politik kaygıların içinde olduğu gerçeğinden hareketle CHP'nin son bir yıldaki çıkışı çok önemli.
Laik Türkiye'de din eksenli veya kaynaklı bir siyaset olamaz. Siyasette dine yer verenleri ikiye ayırmak gerekir: Dini istismar edenler, siyaset yoluyla dini toplum hayatına daha fazla sokmak isteyenler. İstismar edenler zaten çok ileri gitmezler, er veya geç dindarlar tarafından teşhis de edilirler. Dini toplum hayatına daha fazla sokabilmek için siyaset yolunu tercih edenler de -Türkiye'nin mevcut şartlarında- çok sınırlı imkânlara sahiptirler.
Dini ve dini yaşayış biçimini bütün topluma dayatmak üzere siyasete soyunanların ise hiç şanslar yoktur.
Siyaset din ilişkisi, insan haklar çerçevesinde siyasete sokulmalıdır. Mevcut şartlarda bir siyasi partinin dindara verebileceği şey, kamil mânada bir "din özgürlüğüdür". Din özgürlüğü "inanma, inandığı gibi yaşama, öğrenme, açıklama ve örgütlenme" hak ve özgürlüklerini içerir. Başkalarının hak ve özgürlüklerine gerçek anlamda zarar vermedikçe dindarlar, eksiksiz olarak din özgürlüğünden yararlanmalıdırlar. İnanmayan veya İslam'dan başka bir dine inananlar da tabîî olarak bu özgürlüğe sahip olacaklardır.
Farklı inanç ve hayat tarzlarına sahip vatandaşların yaşadığı bir ülkede milli birlik (bağımsız, belli kimliğe sahip bir toplum olma şuuru) ortak bilinç ve değerlere dayanır. Türkiye'nin ortak değerleri içinde -en azından bir kültür tarafıyla- İslam vardır ve önemli bir yer tutarak vardır.
Müslüman Türk tarihi, dili, (içinde geleneğin, ahlakın, manevi değerlerin de bulunduğu) kültürü ülkenin "genel ahlakı"nın da temelini teşkil eder. İşte bu çerçevede hakları, özgürlükleri ve bunları belirleyen/sınırlayan, farklı kılan değerleri temel alan, bunların armonisini yansıtan bir siyasi modele "millî" demek daha doğru olur ve bunu hangi siyasi kadro gerçekleştirirse ona millet minnettar olacak, yıllardır beklenen model gerçekleşme yoluna girecektir.
İşte CHP bu olguyu uygulama içine girdi. Son yerel seçimlerde İstanbul’da kabuğunu kırdı ve oldukça yüksek bir oy aldı. Kabuğunu kırdı dedim bunu ben söylemiyorum. Teke Tek programında Kemal Kılıçdaroğlu söyledi. Bize yakıştırılan bir komünist dinsiz yaftası var. Bizler de onlar kadar Allah’a inanıyoruz. Biz dinsiz değiliz ki, CHP halk üstü bir parti değil AKP siyasette yokken CHP bu ülkede % 40 oy almış bir partidir. Biz halka inip kendimizi anlatırsak halk bize oy verir dedi. CHP’nin kabuğunu kıracağı ve değişim yapacağı yer ve zamanı ise kurultay olarak gösterdi.
CHP ve CHP Zeytinburnu meclis üyeleri Zeytinburnu’nda Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği bu kabuğu kırdılar. CHP yerel seçim sonrası Zeytinburnu’nda her yerde, cenazede, camide , kayıpların yanında, Zeytinburnu’nda nerede ne var ise CHP orada ..Bu şunun işareti CHP halka iniyor ve indi. Artık diğer partilerin işi bundan önceki seçimlerdeki kadar kolay olmayacak…
KALIN SAĞLICAKLA....