Bir akşam haberleri seyrederken spikerin(sunucu) beyaz kar görüntüleri arasında sık sık kötü hava koşulları tabirini kullanması dikkatimi çekti ve sübhanallah kar niçin kötü olsun ki bu nasıl dilimize yerleşmiş diye düşündüm. Bunu kaleme alan bir yazı yazayım diye karar verdim.
Kar, sert kış şartları getirir. Mücadele etmek zordur ama bu onun insanlara, tabiata getirdiği yararların yanında hiçbir şey ifade etmez. Bir kere yer altı ve yer üstü tatlı su rezervini artırır. Yazıyı kaleme alırken baktım İSKİ baraj doluluk oranlarına nerdeyse ortalama doluluk oranı yüzde doksan civarında idi.
Bu İstanbul’a yoğun karın getirdiği bir bereketti. Ayrıca kar tarım içinde hayati derecede önemlidir. Sonbahar da ekilen arazileri bir battaniye gibi örterek donmayı önler ve baharda da yavaş yavaş eridiğinden, hem toprağın derinine iner hem de uzun süre nem sağladığı için ekinleri besler ve bol karlı yıllar bolluk ve bereket yıllarıdır. Şimdi ben size sorayım bunun neresi kötü de; kötü hava şartları olsun.
Ben bir mümin olarak şuna inanırım: insanın her sözünü her hareketini bilen, gören, değerlendiren bir Rabbi var ve karı, kışı kötü hava şartı diye telkin insanların kara karşı olumsuz yaklaşımına ve hatta olumsuz duasına sebep olur. İster kavli ister fiili. Böyle bir dua da insanın aleyhinedir. Onun için bütün televizyon haber koordinatörleri bu dili değiştirmelidir.
Kötü yerini sert ifadesi almalı ama karın faydaları anlatılarak insanların afet olmadan bol karlı kış duası almalıdır. Halkımız kış kışlığını yaz da yazlığını yapmalı der ki o da insanımızın irfanını gösterir. Bol karlı kışlar, bereketli yazlar dilerim...
ÂDEM TOPAL
12/02/2017