Kıymetli okurlarım son yüzyılda ne böyle bir ramazan geçirdik nede
bayram. Ama bu sene yaşamak kaderde varmış. İnsan başı boş yaratıldığını sanıyorsa en büyük yanılgı içindedir. Dünyaya gelişimiz ve buradaki kısa misafirliğimiz hep bir gayeye Matuftur. Oda kulluktur . Lakin insanlık kulluk görevini ıskalayarak yeme içme rahat yaşama
derdine düştü.
Maalesef Müslümanlar olarak bizde aynı gaflete daldık. Çoğunun kısa dünya hayatını düşünerek iyi bir mektep kazansın diye çırpınan bizler; ebedi hayatı kazanma noktasında adeta tasasız bir duruş sergiliyoruz. Halbuki çok yaşayan yüze kadar yaşıyor. Bir zat şöyle sohbet etmişti.
İnsan yüz sene yaşasa on beşi çocukluk; yetmişten sonra ihtiyarlık
kalan elli beş senenin yarısı gece yirmi yedi buçuk yıllık bir hayat.
Bunun telaşı edebi hayatın önüne geçiyor. Bunun yanında dünyada
her türlü ahlaksızlık sıradan bir olay gibi normalleştiriliyor ve toplum
tepki vermiyor. Atalarımız ayıp yorgan altında derlermiş. Evet yorgan altında yani kapalı mekanlarda olması gerekenler açıktan yapılıyor da Kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Babasını arayan çocuğu annesi birkaç isim veriyor ama hiçbiri Çıkmıyor. O annede bir yüz kızarıklığı yok sanki çok normal bir şey yapmış gibi çekip gidiyorlar. İslam’ın zinaya niçin şiddetle karşı çıktığını daha iyi anlıyoruz.
Babası belli olmayan o çocuk ilerde karşısına çıkacak bir kadını eş olarak
Seçtiğinde onun kardeşi olmadığını nasıl bilecek.
Evet kötülüklerin normalleştiği bir zaman diliminde Allah çok zayıf bir askerini dünyaya saldı ve insanlar tir tir titremeye başladı. Ama bundan ibret alan insan sayısı çok az oluyor. Mehmet Akif Ersoy ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi demiş. İnsanlar edebi cehennemden neden korkmaz anlamak mümkün değil. Olsa olsa iman zayıflığındandır ama inanmamak cehennemden azat etmiyor bilakis edebi kalmayı gerektiriyor. Ezandan şiddetle korkan Avrupalılar corona korkusu ile ezan okutmaya başladı.
Kur’an okutmaya başladı ama bunun arkası gelmedi. Allah’ın insanlara
mesajı olan Kur’an-ı Kerim ilk günkü tazeliği ve orjinalliği ile ortada
her isteyene kapıları açıktır. Tabii ki başkalarına nasihat vermek kolaydır
efdal olan insanın kendisine nasihati kabul etmesi gereğini yerine
getirmesidir.
Rabbim biz layık değilsek de sen rahimsin bizi bağışla ve gerçek
hidayetle hidayetlendir. Amin.