SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

MURAT İZCİ'DEN KRİZ REÇETESİ

SİYASET 17.10.2009 - 09:43, Güncelleme: 17.10.2009 - 09:43
 

MURAT İZCİ'DEN KRİZ REÇETESİ

Ülkemizde eğrisiyle doğrusuyla uygulanmaya çalışılan outletlerin kökeni Amerika Birleşik Devletleri`ne dayanıyor. Outletler ilk AVM`nin açılışıyla birlikte ortaya çıkan doğal bir ihtiyaçtan doğdu.

Sezon sonu ürünlerin birikmesiyle birlikte bu ürünlerin sergilenmesi için ekstra alanlara ihtiyaç duyulmaya başlandı. Zamanla outlet alışverişin `Fırsat` olarak tanımlanmaya başlanmasıyla, söz konusu fabrika satış mağazaları outlet adı altında hizmet vermeye başladı. Tüketicilerin gittikçe büyüyen talepleri ve `Fırsat`ı takip etmeleri mevcut ihraç fazlası, sezon sonu ve defolu ürünlerin talebi karşılamamasına neden oldu. Bu da firmaların ikinci kalite denen, kendi markalarını taşımayan ancak yarattıkları ikinci bir markayla bazen orijinal markalarının tıpkı tasarımları, bazen de hızlı tüketime daha uygun tasarımlar yapıp bu ürünlerini yine outlet mağazalarda satışa sunmalarına zemin hazırladı. Öte yandan ülkemizde yakın bir gelecekte normal bir perakende mağazacılık kadar önem kazanacağına inandığımız e-ticaret konsepti özellikle ABD`de çok gelişmiş durumda. Birçok zincir perakende devinin e-ticaret mağazaları en ünlü caddede yer alan ve amiral gemisi tabir edilen mağazalarının cirolarını katlayarak geçiyor. Elektronik mağazalar hem sezon ürünlerinde büyük fırsatlar sunuyor hem de bünyelerinde e-outlet mağazalar bulunduruyor ve bu elektronik outlet mağazalarının çok ciddi cirolar yapabiliyor. MARKALARIN CİROLARINDA ARTIŞ OLDU `Türkiye`de organize perakendenin geçmişi çok da eskiye dayanmıyor. Hele organize perakendenin Anadolu şehirlerine yayılması 5-6 yıllık bir geçmişe sahip` diyen KDM Danışmanlık Genel Müdürü Murat İzci şu bilgileri verdi: `Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde yükselen ekonomik göstergeler, genç nüfus ve dev gibi büyüyen tüketim alışkanlıkları birçok uluslararası markanın ülkemize olan ilgisini artırdı. Öte yandan ulusal markalarımızın cirolarında ciddi artışlar kaydedildi. Türk perakende pazarına girmek isteyen uluslararası dev markaların da talebiyle AVM yatırımları bir çığ gibi büyüdü. Yatırımlar tüm Anadolu şehirlerine yayılırken İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi şehirlerde inanılmaz bir kiralanabilir artışı ortaya çıktı. Bazı şehirlerimizde yan yana 5-6 alışveriş merkezine rastlanıyor.` OUTLET FARKLI DİNAMİKLERE İHTİYAÇ DUYUYOR Tüm bu yatırımları ele aldığımızda projelerin belli bir şehircilik kültürü oluşturulmadan ne kısa, ne orta, ne de uzun vadeli herhangi bir şehir planlaması yapılmadan, gerekeli fizibilite çalışmaları ve rekabet analizleri hazırlanmadan, bölgenin eksikleri ve tüketicinin talepleri belirlenmeden, hedef kitleyle tüketim alışkanlıkları gözetilmeden veya mimari konseptin neredeyse tamamının göz ardı edildiği yatırımlar olarak ortaya çıktığını ifade eden Murat İzci şöyle devam etti: `Aslına bakarsanız global ekonomik kriz başlayana kadar çok az perakende uzmanı gidişattaki tehlikenin farkındaydı ya da birçok kişi endişeliydi. Ancak uluslararası markaların baskısı, rakiplerin agresif mağazalaşması ve ekonomik göstergelerin de olumlu seyretmesi nedeniyle yatırımcı, perakendeci ve hükümet bir önlem alma ihtiyacı duymadı. 2007 Ekim`iyle başladığını fark ettiğimiz ancak adının konmasının 2008 ortasını bulduğu global ekonomik krizin etkisiyle, söz konusu acı gerçekler tüm çıplaklığıyla karşımıza çıktı. Planlanan yatırımlar rafa kalktı, onaylanan yatırımların temel kazıları dahi durduruldu, inşaatın tamamlanmasına neredeyse birkaç ay kalan yatırımlarda kiralamalar durma noktasına geldi, açılışlar ertelenmeye başladı ve kontratlar iptal edildi. Mevcut kira indirimleri dahi yeterli gelmediğinden projelerde boş mağazalar ortaya çıktı. Tüketimin dibe vurduğu, stokların döndürülemez hale geldiği, hemen hiç sezon satışı kalmadığı dönemin ilk başlarında outlet AVM`lere olan ilgi krizin derinleşmesiyle, yatırımcılar ve perakendeciler gözünde birdenbire kurtuluş için tek çare oldu. Müşteri çekemeyen AVM`ler hemen isimlerinin sonuna ya da kelimelerin arasına bir `outlet` kelimesi koyarak kendilerini outlet alışveriş merkezi olarak yeniden lanse etti. Sadece outlet demek bir AVM`yi outlete dönüştürmeye yetmez. Yönetimiyle, kampanyalarıyla, reklam ve pazarlama çalışmalarıyla, organizasyonları veya etkinlikleriyle outlet konsepti sezon AVM`lerden bambaşka dinamiklere ihtiyaç duyar. PERAKENDECİ BİNDİĞİ DALI KESİYOR Outlet AVM`lerin şehir içinde konuşlanmasının haksız rekabete yol açıp açmadığına da değinen Murat İzci sözlerini şöyle tamamladı: `Bu soruyu cevaplarken kötü gidişattan ötürü outlete dönüşmeyi tercih eden AVM`leri ayrı tutuyoruz. Bu konuda söz konusu projeler bunu bir kurtuluş olarak görüp ayakta kalabilmek için son çare olarak bu dönüşümü seçtiler. Düşünün ki bir markanın hem bu caddede hem de çevredeki AVM`de mağazaları var. Rekabetten geri kalmamak adına bir de söz konusu outlet projede yer almak durumunda hissederek burada mağaza açılıyor. Ellerinde zaten outlet ürün de bulunmadığından bazen bu mağazalardaki ürünün yüzde 60-70`i sezon ürünü olduğu gözleniyor. Hem sezon ürününü hem de kendi markasını taşıyan outlet ürününü çok az markanın farklı marka adı altında ikinci kalite ürün sunabildiğini de düşündüğümüzde bir arada sattığı bu mağazaları civardaki tüm mağazalarının müşterisini kendine çekerek perakendeci bir anlamda bindiği dalı kesiyor. www.zeytinburnuhaber.org
Ülkemizde eğrisiyle doğrusuyla uygulanmaya çalışılan outletlerin kökeni Amerika Birleşik Devletleri`ne dayanıyor. Outletler ilk AVM`nin açılışıyla birlikte ortaya çıkan doğal bir ihtiyaçtan doğdu.
Sezon sonu ürünlerin birikmesiyle birlikte bu ürünlerin sergilenmesi için ekstra alanlara ihtiyaç duyulmaya başlandı. Zamanla outlet alışverişin `Fırsat` olarak tanımlanmaya başlanmasıyla, söz konusu fabrika satış mağazaları outlet adı altında hizmet vermeye başladı. Tüketicilerin gittikçe büyüyen talepleri ve `Fırsat`ı takip etmeleri mevcut ihraç fazlası, sezon sonu ve defolu ürünlerin talebi karşılamamasına neden oldu. Bu da firmaların ikinci kalite denen, kendi markalarını taşımayan ancak yarattıkları ikinci bir markayla bazen orijinal markalarının tıpkı tasarımları, bazen de hızlı tüketime daha uygun tasarımlar yapıp bu ürünlerini yine outlet mağazalarda satışa sunmalarına zemin hazırladı. Öte yandan ülkemizde yakın bir gelecekte normal bir perakende mağazacılık kadar önem kazanacağına inandığımız e-ticaret konsepti özellikle ABD`de çok gelişmiş durumda. Birçok zincir perakende devinin e-ticaret mağazaları en ünlü caddede yer alan ve amiral gemisi tabir edilen mağazalarının cirolarını katlayarak geçiyor. Elektronik mağazalar hem sezon ürünlerinde büyük fırsatlar sunuyor hem de bünyelerinde e-outlet mağazalar bulunduruyor ve bu elektronik outlet mağazalarının çok ciddi cirolar yapabiliyor. MARKALARIN CİROLARINDA ARTIŞ OLDU `Türkiye`de organize perakendenin geçmişi çok da eskiye dayanmıyor. Hele organize perakendenin Anadolu şehirlerine yayılması 5-6 yıllık bir geçmişe sahip` diyen KDM Danışmanlık Genel Müdürü Murat İzci şu bilgileri verdi: `Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde yükselen ekonomik göstergeler, genç nüfus ve dev gibi büyüyen tüketim alışkanlıkları birçok uluslararası markanın ülkemize olan ilgisini artırdı. Öte yandan ulusal markalarımızın cirolarında ciddi artışlar kaydedildi. Türk perakende pazarına girmek isteyen uluslararası dev markaların da talebiyle AVM yatırımları bir çığ gibi büyüdü. Yatırımlar tüm Anadolu şehirlerine yayılırken İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi şehirlerde inanılmaz bir kiralanabilir artışı ortaya çıktı. Bazı şehirlerimizde yan yana 5-6 alışveriş merkezine rastlanıyor.` OUTLET FARKLI DİNAMİKLERE İHTİYAÇ DUYUYOR Tüm bu yatırımları ele aldığımızda projelerin belli bir şehircilik kültürü oluşturulmadan ne kısa, ne orta, ne de uzun vadeli herhangi bir şehir planlaması yapılmadan, gerekeli fizibilite çalışmaları ve rekabet analizleri hazırlanmadan, bölgenin eksikleri ve tüketicinin talepleri belirlenmeden, hedef kitleyle tüketim alışkanlıkları gözetilmeden veya mimari konseptin neredeyse tamamının göz ardı edildiği yatırımlar olarak ortaya çıktığını ifade eden Murat İzci şöyle devam etti: `Aslına bakarsanız global ekonomik kriz başlayana kadar çok az perakende uzmanı gidişattaki tehlikenin farkındaydı ya da birçok kişi endişeliydi. Ancak uluslararası markaların baskısı, rakiplerin agresif mağazalaşması ve ekonomik göstergelerin de olumlu seyretmesi nedeniyle yatırımcı, perakendeci ve hükümet bir önlem alma ihtiyacı duymadı. 2007 Ekim`iyle başladığını fark ettiğimiz ancak adının konmasının 2008 ortasını bulduğu global ekonomik krizin etkisiyle, söz konusu acı gerçekler tüm çıplaklığıyla karşımıza çıktı. Planlanan yatırımlar rafa kalktı, onaylanan yatırımların temel kazıları dahi durduruldu, inşaatın tamamlanmasına neredeyse birkaç ay kalan yatırımlarda kiralamalar durma noktasına geldi, açılışlar ertelenmeye başladı ve kontratlar iptal edildi. Mevcut kira indirimleri dahi yeterli gelmediğinden projelerde boş mağazalar ortaya çıktı. Tüketimin dibe vurduğu, stokların döndürülemez hale geldiği, hemen hiç sezon satışı kalmadığı dönemin ilk başlarında outlet AVM`lere olan ilgi krizin derinleşmesiyle, yatırımcılar ve perakendeciler gözünde birdenbire kurtuluş için tek çare oldu. Müşteri çekemeyen AVM`ler hemen isimlerinin sonuna ya da kelimelerin arasına bir `outlet` kelimesi koyarak kendilerini outlet alışveriş merkezi olarak yeniden lanse etti. Sadece outlet demek bir AVM`yi outlete dönüştürmeye yetmez. Yönetimiyle, kampanyalarıyla, reklam ve pazarlama çalışmalarıyla, organizasyonları veya etkinlikleriyle outlet konsepti sezon AVM`lerden bambaşka dinamiklere ihtiyaç duyar. PERAKENDECİ BİNDİĞİ DALI KESİYOR Outlet AVM`lerin şehir içinde konuşlanmasının haksız rekabete yol açıp açmadığına da değinen Murat İzci sözlerini şöyle tamamladı: `Bu soruyu cevaplarken kötü gidişattan ötürü outlete dönüşmeyi tercih eden AVM`leri ayrı tutuyoruz. Bu konuda söz konusu projeler bunu bir kurtuluş olarak görüp ayakta kalabilmek için son çare olarak bu dönüşümü seçtiler. Düşünün ki bir markanın hem bu caddede hem de çevredeki AVM`de mağazaları var. Rekabetten geri kalmamak adına bir de söz konusu outlet projede yer almak durumunda hissederek burada mağaza açılıyor. Ellerinde zaten outlet ürün de bulunmadığından bazen bu mağazalardaki ürünün yüzde 60-70`i sezon ürünü olduğu gözleniyor. Hem sezon ürününü hem de kendi markasını taşıyan outlet ürününü çok az markanın farklı marka adı altında ikinci kalite ürün sunabildiğini de düşündüğümüzde bir arada sattığı bu mağazaları civardaki tüm mağazalarının müşterisini kendine çekerek perakendeci bir anlamda bindiği dalı kesiyor. www.zeytinburnuhaber.org
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
bahis siteleri spor bahisleri yüksek oranlar banko iddaa tahminleri