SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

MHP TEŞKİLATINA BEDEN DİLİ EĞİTİMİ

GÜNDEM 13.02.2010 - 19:51, Güncelleme: 13.02.2010 - 19:51
 

MHP TEŞKİLATINA BEDEN DİLİ EĞİTİMİ

Dr. Zülfikar Özkan MHP Zeytinburnu ilçe Teşkilatına BEDEN DİLİ konulu bir konferans verdi. MHP Yeni ilçe binasındaki konferansa yoğun ilgi vardı

İnsanlar arasındaki ilişkiler nasıl olmalıdır? Her bir ilişkiyi ruhunuzu geliştirmek için bir fırsat olarak görmelisiniz. Bazen en zorlu ve acı veren ilişkiler bizim en iyi öğretmenimiz ve rehberimiz haline gelebilirler. Bazen hayat aynı dersi siz anlayana kadar tekrar tekrar gözünüzün önüne getirir. Kimi zaman sorunlarınızla başa çıkmayı öğrenene kadar aynı döngünün içinde sıkışıp kalırsınız. Acaba insanlarla ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? İlişkiler ana hatlarıyla şöyle olmalıdır: • Yüzünüz başkalarına rahatlık vermelidir. Olumsuz çapa oluşturmamalı. • Boş bakan gözler, ruhumuzun da boş olduğunu gösterir. Güler yüzün ve tatlı sözün açmayacağı kapı yoktur. Başkalarıyla sağlıklı iletişim kurmamız için • onların ve bizim kapılarımızı açmamız gerekir. Kapı açmak iletişim için bir ön şarttır. • Dostlarınızı gülümseyerek selamlamaksınız. • Görüntünüz size karşı olmamalıdır. • İnsanlara güzel söz söylemelisiniz. • Unutmamalısınız: "Bir sohbetin seviyesini sesi yükseltmek kadar alçaltan başka bir şey yoktur • Kartallar güvene inlerle beraber uçmaz. Kendinize benzer insanlarla ilişki içinde olun. İnsanların kendilerini önemli hissetmelerini sağlayın. • Yüzünüz güleç, sesiniz sıcak ve dokunuşunuz yumuşak olsun. - Bazı sorunlarınız, siz farkında bile olmadan, başka birinden geçen duygular ve titreşimlere uyum sağlamanızdan oluşabilir. Bu sebeple "Sorun nerede?" yerine " Sorun kimde?" diye sorun. "Bunlar kimin duygulan?" sorusuyla olumsuz duygularınızın nereden geldiğini araştırın. • Sorunlarınızı çözerken zihninizi her türlü çözüm ihtimaline açmalısınız. Bir grupla, bir örgütle, ev halkıyla, arkadaşlarınızla. hatta bir olay veya durumla olan ilişkinizi değerlendirmelisiniz. Bunun için kendinize aşağıdaki sorulan sorun (John Holland, Ruhun Gücü, s. 130). • Bu ilişkiden ne öğreniyorum? I Hangi özelliklerimi geliştiriyorum? • Bu ilişki benim için faydalı mı? • Bu ilişkiyi nasıl daha iyi bir duruma getirebilirim? | Bu ilişkide bir enerji alış verişi var mı? • Birbirimizden bir şeyler öğreniyor muyuz? • Bu ilişkide şimdiye kadar kendimle ilgili ne keşfettim? Şu an neler keşfediyorum? • Hayatımdaki insanlar beni olabileceğimin tamamını olmam konusunda destekliyor ve teşvik ediyorlar mı? Unutmayalım: Bazı ilişkiler sevgiyi tecrübe etmek için yaşanır, bazı ilişkiler sonraki ilişkide neyi istemediğinizi göstermek için... SAĞLIKTA İLETİŞİMİN GÜCÜ Yapılan birçok bilimsel çalışma iletişimin ve ilişkilerin tıbbi değerinin olduğunu göstermektedir. Bu sebeple konuşamama dinleyememe ve birbirini anlayamama sadece bir iletişim sorunu değil sağlınız üzerinde etkili olan ciddi bir problemdir. Bağışıklık sistemi iç diyalogumuza kulak verir. İç diyalogumuz duygularımız ve düşüncelerimizdir. Bunların ifade edilmesi kişinin kendini iyi hissetmesine sebep olur. İç diyalogun ne olduğunu beden dilinden anlayabiliriz. Beden dili bilinçaltına bağlıdır. Bilinçaltı ise beynin limbik sistemi tarafından yönetilir. Duygularımız kalbimizin, beynimizin ve bedenimizin karşılıklı etkileşmesine sebep oluyor. Paul Ekman'a göre, yüz ifadeleri yalnızca duygulan yansıtmakla kalmıyor aynı zamanda o duygulan üretebiliyor. Eğer kasten bir yüz ifadesi yaparsanız, psikolojinizi de değiştirmiş olursunuz. Mutlu olmak isteyen mutluluğunu ifade eden bir yüz ifadesi oluşturmalıdır, yani gülümsemelidir. Kahkaha atmak endorfin salgısının artmasına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, ağrının azalmasına, kan dolaşımının artmasına ve stresin azalmasına sebep oluyor. Bu sebeple yüz ifadeleri çok önemlidir. Mevlana diyor ki; "dostun yüzü hastanın şifa kaynağıdır. " Gerçekten üzüntüler dostun yüzünü görünce kayboluyor. Duygularımızın ve düşüncelerimizin bağışıklık sistemi üzerinde etkisi vardır. Hayatımız bağışıklık sistemine bağlıdır. Eğer bu sistem olmasaydı mikroplardan arındırılmış bir ortamda yaşamak zorunda kalacaktık. Ama böyle bir ortamda yok. Şuanda ağzımızda 50 milyondan fazla bakteri ve virüs bulunmaktadır. Bağışıklık sistemimiz onlarla savaşmakta ve artmanlarına izin vermemektedir. Bedenimizde mikroplarla savaşacak bir katrilyondan fazla akyuvar bulunmaktadır. Olumsuz duygular bağışıklık sisteminin- zayıflamasına, duygular ise güçlenmesine sebep olmaktadır. Araştırmalar olumlu hayal kurmanın, hipnotize olmanın, gevşemenin, gülmenin ve başkalarına sevgi göstermenin bağışıklık sistemine güçlendirdiğini ortaya koymuştur. Bu sebeple özellikle doktor ve hemşireler hastaların morallerinin yükselmesi için gerekli ortamı sağlamalıdırlar. Eğer hastalar, doktor ve hemşirelerden hoşlanırlarsa her zaman onların içindeki iyiyi göreceklerdir. Hoşlanmışlarsa, güvenmişlerse tüm hareketlerinde iyi niyet arayacaklardır. Eğer hastalar, doktor ve hemşirelerden hoşlanmamışlarsa, onlara güvenmemişlerse, tüm hareketlerinde art niyet arayacaklardır. Bu sebeple doktor ve hemşireler olumlu bir ilk izlenim bırakmaları gerekir. Olumlu bir ilk izlenim bırakmak için; 1-) Doktor ve hemşireler tutumlarını ayarlamalıdır: Bazı tutumlar çekici, bazı tutumlar iticidir. Çekici gelen tutumlar şunlardır: a) İlgi b) Cana yakınlık c) Mutluluk d) Açıklık e) Sabırlılık f)Yaklaşılabilirlik g) Yardımseverlik İtici gelen tutumlar_: a) Öfke b) Sabırsızlık c) Sıkıntılı olma d) Küstahlık e) Şüphecilik f) İsteksiz olmadır. 2. Gülümseme; "Ben cana yakın ve yaklaşılabilir biriyim " mesajını verir. 3. Göz teması kurma; "Enerji aktarır, ilgi ve açıklığı gösterir. " 4. Kaş kaldırma ve gözleri normalden biraz fazla açma. 5. Tokalaşma; "Bir tokalaşma üç saat süren bir etkileşime denktir. " 6. Hafifçe öne doğru eğilin. 60 cm kadar yaklaşma ilgi ve merakı gösterir. 7. Adım söylerken olumlu duygu yaratın ve aynı anda koluna hafifçe dokunun. 8. Özen gösterin. Yetenekli doktorlar diğerlerinden daha fazla hasta tatmin oranlarına sahiptir. Beden dilinin insanların iten veya çeken öğeleri Düşüncelerimizi sözlerle, duygularımızı beden diliyle ifade ederiz. Bilinçaltı malzeme kendisini beden diliyle gösterir. Beden dili genel olarak-bilinçaltı hareketlerden oluşur. Yüz irademizin aldığı şekil o şekle uygun duyguların uyanmasına sebep olur. Beynimizin sağ küresi, beden dilini, hareketleri ve bedensel faaliyetleri yönetir. Bilinçaltının bir fikri içeri almasını sağlamak için. sözlerin duygusal değerini büyütmeliyiz. Kararlarımızın % 90 : duygulara dayanır. Beden diliyle çok kısa bir süre için yalan söylenebilir. Eninde sonunda beden kasıtlı yapılan hareketlerden işaretler verecektir. Çoğu yalancı beden hareketlerine karşılarındaki yalanı anlamayacağı şekilde incelik kazandırmıştır. Çoğu politikacı seçmenleri inandırmak için beden hareketlerini ustaca kullanabilmektedir. Hatta bu politikacılar karizmatik olduğu bile söylenebilir. Çoğu insan beden dilini ustaca kullanabilen yalanda kanar. Örnek verelim: Acık avuçlar dürüstlük işaretidir. Bunun farkında olan çoğu varkındadır. Yalan söylerken avuçlarînı açıp bize gülümseyebilir. Ama onları gözbebeklerinin küçülmesi, bir kaşının kalkması, ağzının köşesinin seğirmesi! titreşmesi, kıpırdaması) ele verir. Bu gerçeklerin ışığında beden dilinin insanların çeken j ve iten öğelerinden bazılarına bir göz atabiliriz. 1) Gülümsemek: Gülümsemek. beden dilinin insanlara çeken öğesidir. Sen duruş ve somurtmak ise insanlarla aramıza mesafe koyduğumuzu gösterir. Gülümseyerek o i anda dünyaya mutlu ve memnun olduğumuzu söyleriz. Bi- 1 rine gülümsediğimiz zaman karşımızdaki kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak bizim kendisini çekici bulduğumuzu hisseder. Gülümsemek. iletişime davettir. Gülümsemek baska-larıyla tanışmaktan zevk duyacağınızı gösterir. Gülümse- ! insanların bizim hakkımızda daha iyi şeyler hissetmelerini sağlarız. Bu da iletişimimizi zenginleştirir (Dema-rais- White. s. 44). Gülümsediğimiz zaman karşımızdaki kişi kendisinin çekici olduğunu hisseder. Gülümseme sıcaklığı gösteren beden hareketidir. Gülümsemeyerek de başkalarına onlar- , la ilgilenmediğimiz ve onların yanında kendimizi rahatsız hissettiğimiz mesajını verir. Yapılan araştırmalara göre. Dişlerinin arasına kalem koyarak mekanik olarak gülümseyen denekler, dudaklarını arasana kalem koyarak somurtan deneklerden daha fazla çizgi filmlerini komik bulmuşlardır. 2) Göz teması kurmak ve bakmak: Göz temasında bulunarak karsımızdakine olumlu duygular göndeririz. Ayrıca göz teması kurduklarımıza. Kendimizin erişilebilir bir insan olduğumuz mesajını veririz. İnsanlara baktığımız zaman onu fark ettiğimizi, onunla ve orada olduğumuzu gösterir. Bakmadığımız zaman "Orada değilmişiz gibi"* mesai vermiş oluruz. Karşımızdaki kişiye baktığımız zaman açık bir tavır sergilemiş oluruz. Bakmamak veya göz teması kurmamak ise mesafeli ve kapalı bir tavır ortaya kor. Duruş: Duruşumuzun rahat olması ve bedenimizin gerilmemesi karşımızdakinin kendisini rahat hissetmesine yol acar. Bedenimiz rahat olduğu zaman karşımızdaki kendini davet edilmiş hisseder. WWW.ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL HABER
Dr. Zülfikar Özkan MHP Zeytinburnu ilçe Teşkilatına BEDEN DİLİ konulu bir konferans verdi. MHP Yeni ilçe binasındaki konferansa yoğun ilgi vardı
İnsanlar arasındaki ilişkiler nasıl olmalıdır? Her bir ilişkiyi ruhunuzu geliştirmek için bir fırsat olarak görmelisiniz. Bazen en zorlu ve acı veren ilişkiler bizim en iyi öğretmenimiz ve rehberimiz haline gelebilirler. Bazen hayat aynı dersi siz anlayana kadar tekrar tekrar gözünüzün önüne getirir. Kimi zaman sorunlarınızla başa çıkmayı öğrenene kadar aynı döngünün içinde sıkışıp kalırsınız. Acaba insanlarla ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? İlişkiler ana hatlarıyla şöyle olmalıdır: • Yüzünüz başkalarına rahatlık vermelidir. Olumsuz çapa oluşturmamalı. • Boş bakan gözler, ruhumuzun da boş olduğunu gösterir. Güler yüzün ve tatlı sözün açmayacağı kapı yoktur. Başkalarıyla sağlıklı iletişim kurmamız için • onların ve bizim kapılarımızı açmamız gerekir. Kapı açmak iletişim için bir ön şarttır. • Dostlarınızı gülümseyerek selamlamaksınız. • Görüntünüz size karşı olmamalıdır. • İnsanlara güzel söz söylemelisiniz. • Unutmamalısınız: "Bir sohbetin seviyesini sesi yükseltmek kadar alçaltan başka bir şey yoktur • Kartallar güvene inlerle beraber uçmaz. Kendinize benzer insanlarla ilişki içinde olun. İnsanların kendilerini önemli hissetmelerini sağlayın. • Yüzünüz güleç, sesiniz sıcak ve dokunuşunuz yumuşak olsun. - Bazı sorunlarınız, siz farkında bile olmadan, başka birinden geçen duygular ve titreşimlere uyum sağlamanızdan oluşabilir. Bu sebeple "Sorun nerede?" yerine " Sorun kimde?" diye sorun. "Bunlar kimin duygulan?" sorusuyla olumsuz duygularınızın nereden geldiğini araştırın. • Sorunlarınızı çözerken zihninizi her türlü çözüm ihtimaline açmalısınız. Bir grupla, bir örgütle, ev halkıyla, arkadaşlarınızla. hatta bir olay veya durumla olan ilişkinizi değerlendirmelisiniz. Bunun için kendinize aşağıdaki sorulan sorun (John Holland, Ruhun Gücü, s. 130). • Bu ilişkiden ne öğreniyorum? I Hangi özelliklerimi geliştiriyorum? • Bu ilişki benim için faydalı mı? • Bu ilişkiyi nasıl daha iyi bir duruma getirebilirim? | Bu ilişkide bir enerji alış verişi var mı? • Birbirimizden bir şeyler öğreniyor muyuz? • Bu ilişkide şimdiye kadar kendimle ilgili ne keşfettim? Şu an neler keşfediyorum? • Hayatımdaki insanlar beni olabileceğimin tamamını olmam konusunda destekliyor ve teşvik ediyorlar mı? Unutmayalım: Bazı ilişkiler sevgiyi tecrübe etmek için yaşanır, bazı ilişkiler sonraki ilişkide neyi istemediğinizi göstermek için... SAĞLIKTA İLETİŞİMİN GÜCÜ Yapılan birçok bilimsel çalışma iletişimin ve ilişkilerin tıbbi değerinin olduğunu göstermektedir. Bu sebeple konuşamama dinleyememe ve birbirini anlayamama sadece bir iletişim sorunu değil sağlınız üzerinde etkili olan ciddi bir problemdir. Bağışıklık sistemi iç diyalogumuza kulak verir. İç diyalogumuz duygularımız ve düşüncelerimizdir. Bunların ifade edilmesi kişinin kendini iyi hissetmesine sebep olur. İç diyalogun ne olduğunu beden dilinden anlayabiliriz. Beden dili bilinçaltına bağlıdır. Bilinçaltı ise beynin limbik sistemi tarafından yönetilir. Duygularımız kalbimizin, beynimizin ve bedenimizin karşılıklı etkileşmesine sebep oluyor. Paul Ekman'a göre, yüz ifadeleri yalnızca duygulan yansıtmakla kalmıyor aynı zamanda o duygulan üretebiliyor. Eğer kasten bir yüz ifadesi yaparsanız, psikolojinizi de değiştirmiş olursunuz. Mutlu olmak isteyen mutluluğunu ifade eden bir yüz ifadesi oluşturmalıdır, yani gülümsemelidir. Kahkaha atmak endorfin salgısının artmasına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, ağrının azalmasına, kan dolaşımının artmasına ve stresin azalmasına sebep oluyor. Bu sebeple yüz ifadeleri çok önemlidir. Mevlana diyor ki; "dostun yüzü hastanın şifa kaynağıdır. " Gerçekten üzüntüler dostun yüzünü görünce kayboluyor. Duygularımızın ve düşüncelerimizin bağışıklık sistemi üzerinde etkisi vardır. Hayatımız bağışıklık sistemine bağlıdır. Eğer bu sistem olmasaydı mikroplardan arındırılmış bir ortamda yaşamak zorunda kalacaktık. Ama böyle bir ortamda yok. Şuanda ağzımızda 50 milyondan fazla bakteri ve virüs bulunmaktadır. Bağışıklık sistemimiz onlarla savaşmakta ve artmanlarına izin vermemektedir. Bedenimizde mikroplarla savaşacak bir katrilyondan fazla akyuvar bulunmaktadır. Olumsuz duygular bağışıklık sisteminin- zayıflamasına, duygular ise güçlenmesine sebep olmaktadır. Araştırmalar olumlu hayal kurmanın, hipnotize olmanın, gevşemenin, gülmenin ve başkalarına sevgi göstermenin bağışıklık sistemine güçlendirdiğini ortaya koymuştur. Bu sebeple özellikle doktor ve hemşireler hastaların morallerinin yükselmesi için gerekli ortamı sağlamalıdırlar. Eğer hastalar, doktor ve hemşirelerden hoşlanırlarsa her zaman onların içindeki iyiyi göreceklerdir. Hoşlanmışlarsa, güvenmişlerse tüm hareketlerinde iyi niyet arayacaklardır. Eğer hastalar, doktor ve hemşirelerden hoşlanmamışlarsa, onlara güvenmemişlerse, tüm hareketlerinde art niyet arayacaklardır. Bu sebeple doktor ve hemşireler olumlu bir ilk izlenim bırakmaları gerekir. Olumlu bir ilk izlenim bırakmak için; 1-) Doktor ve hemşireler tutumlarını ayarlamalıdır: Bazı tutumlar çekici, bazı tutumlar iticidir. Çekici gelen tutumlar şunlardır: a) İlgi b) Cana yakınlık c) Mutluluk d) Açıklık e) Sabırlılık f)Yaklaşılabilirlik g) Yardımseverlik İtici gelen tutumlar_: a) Öfke b) Sabırsızlık c) Sıkıntılı olma d) Küstahlık e) Şüphecilik f) İsteksiz olmadır. 2. Gülümseme; "Ben cana yakın ve yaklaşılabilir biriyim " mesajını verir. 3. Göz teması kurma; "Enerji aktarır, ilgi ve açıklığı gösterir. " 4. Kaş kaldırma ve gözleri normalden biraz fazla açma. 5. Tokalaşma; "Bir tokalaşma üç saat süren bir etkileşime denktir. " 6. Hafifçe öne doğru eğilin. 60 cm kadar yaklaşma ilgi ve merakı gösterir. 7. Adım söylerken olumlu duygu yaratın ve aynı anda koluna hafifçe dokunun. 8. Özen gösterin. Yetenekli doktorlar diğerlerinden daha fazla hasta tatmin oranlarına sahiptir. Beden dilinin insanların iten veya çeken öğeleri Düşüncelerimizi sözlerle, duygularımızı beden diliyle ifade ederiz. Bilinçaltı malzeme kendisini beden diliyle gösterir. Beden dili genel olarak-bilinçaltı hareketlerden oluşur. Yüz irademizin aldığı şekil o şekle uygun duyguların uyanmasına sebep olur. Beynimizin sağ küresi, beden dilini, hareketleri ve bedensel faaliyetleri yönetir. Bilinçaltının bir fikri içeri almasını sağlamak için. sözlerin duygusal değerini büyütmeliyiz. Kararlarımızın % 90 : duygulara dayanır. Beden diliyle çok kısa bir süre için yalan söylenebilir. Eninde sonunda beden kasıtlı yapılan hareketlerden işaretler verecektir. Çoğu yalancı beden hareketlerine karşılarındaki yalanı anlamayacağı şekilde incelik kazandırmıştır. Çoğu politikacı seçmenleri inandırmak için beden hareketlerini ustaca kullanabilmektedir. Hatta bu politikacılar karizmatik olduğu bile söylenebilir. Çoğu insan beden dilini ustaca kullanabilen yalanda kanar. Örnek verelim: Acık avuçlar dürüstlük işaretidir. Bunun farkında olan çoğu varkındadır. Yalan söylerken avuçlarînı açıp bize gülümseyebilir. Ama onları gözbebeklerinin küçülmesi, bir kaşının kalkması, ağzının köşesinin seğirmesi! titreşmesi, kıpırdaması) ele verir. Bu gerçeklerin ışığında beden dilinin insanların çeken j ve iten öğelerinden bazılarına bir göz atabiliriz. 1) Gülümsemek: Gülümsemek. beden dilinin insanlara çeken öğesidir. Sen duruş ve somurtmak ise insanlarla aramıza mesafe koyduğumuzu gösterir. Gülümseyerek o i anda dünyaya mutlu ve memnun olduğumuzu söyleriz. Bi- 1 rine gülümsediğimiz zaman karşımızdaki kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak bizim kendisini çekici bulduğumuzu hisseder. Gülümsemek. iletişime davettir. Gülümsemek baska-larıyla tanışmaktan zevk duyacağınızı gösterir. Gülümse- ! insanların bizim hakkımızda daha iyi şeyler hissetmelerini sağlarız. Bu da iletişimimizi zenginleştirir (Dema-rais- White. s. 44). Gülümsediğimiz zaman karşımızdaki kişi kendisinin çekici olduğunu hisseder. Gülümseme sıcaklığı gösteren beden hareketidir. Gülümsemeyerek de başkalarına onlar- , la ilgilenmediğimiz ve onların yanında kendimizi rahatsız hissettiğimiz mesajını verir. Yapılan araştırmalara göre. Dişlerinin arasına kalem koyarak mekanik olarak gülümseyen denekler, dudaklarını arasana kalem koyarak somurtan deneklerden daha fazla çizgi filmlerini komik bulmuşlardır. 2) Göz teması kurmak ve bakmak: Göz temasında bulunarak karsımızdakine olumlu duygular göndeririz. Ayrıca göz teması kurduklarımıza. Kendimizin erişilebilir bir insan olduğumuz mesajını veririz. İnsanlara baktığımız zaman onu fark ettiğimizi, onunla ve orada olduğumuzu gösterir. Bakmadığımız zaman "Orada değilmişiz gibi"* mesai vermiş oluruz. Karşımızdaki kişiye baktığımız zaman açık bir tavır sergilemiş oluruz. Bakmamak veya göz teması kurmamak ise mesafeli ve kapalı bir tavır ortaya kor. Duruş: Duruşumuzun rahat olması ve bedenimizin gerilmemesi karşımızdakinin kendisini rahat hissetmesine yol acar. Bedenimiz rahat olduğu zaman karşımızdaki kendini davet edilmiş hisseder. WWW.ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL HABER
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
bahis siteleri spor bahisleri yüksek oranlar banko iddaa tahminleri