ATATÜRK İ.Ö.O ÇANAKKALE’Yİ YAŞATTI
EĞİTİM
18.03.2011 - 20:40, Güncelleme:
18.03.2011 - 20:40
ATATÜRK İ.Ö.O ÇANAKKALE’Yİ YAŞATTI
Atatürk İlköğretim Okulu’nun Çanakkale Deniz ve Kara Zaferi’nin 96. yılı anma programında fevkaladenin de fevkinde bir programla muhteşem duygular yaşandı.
Atatürk İlköğretim Okulu; 63 gün ara ile düzenlediği iki programda haklı olarak kalben övgüleri sevgi dağarcığına yükledi. 14 Ocak 2011’de Zübeyde Hanım’ı vefatının 86. yılında anma günü programının muhteşemliği sonucunda18 Mart 1915 Çanakkale Deniz ve Kara Savaşı’nın 96 anma günü programı da aynı okula verilmişti. Okul Müdürü Suna TARHAN, Müzik Öğretmeni Veli VURAL, Sınıf Öğretmeni Mehmet Sena HASANOĞLU, Rehberlik Öğretmeni Selen Nazlı KURUBAŞ, Beden Eğitimi Öğretmeni Bahar GELSİN’in birlikteliğinde hazırlanan ÇANAKKALE GEÇİLMEZ isimlendirmeli anma programı Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sunuldu. HABERİN GÖRÜNTÜLERİ ZEYTİNBURNU TV'DE TIKLAYIN-İZLEYİN Anma programına, İlçe Kaymakamı Mustafa DÜNDAR, Garnizon Komutanlığı Temsilcisi Zeytinburnu Askerlik Şube Başkanı Personel Kıdemli Binbaşı Ali KOLUAÇIK, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Resul UMUTOĞLU, Emin USTA, Mustafa HEĞCİ, Yunus ÖZBEK ve Necati YILMAZ, Türkiye Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet ÇELİK ve Teşkilatlanma Başkanı Ali Rıza ÜSTÜNDAĞ, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Zeytinburnu İlköğretim Okulları Bölge Müfettişi Salih TEKER, Sosyal Yardım Vakfı Müdürü Kıymet TOKER, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Müdürü Mustafa AYDIN, Zeytinburnu Anadolu Liseleri, Liseler, Meslek Eğitim Anadolu ve Meslek Liseleri, İlköğretim Okulları Müdürleri’nin hemen hemen tamamına yakını ve müdür yardımcıları, Beştelsiz mahalle muhtarı Adem YAVUZ, okullarını temsil eden öğrenciler, Atatürk İlköğretim Okulu temsilci öğrencileri ile velileri, Okul Aile Birliği Başkanı Necla AYDIN ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Erikli Baba Kültür derneği ve Cem Evi Başkanı Av. Metin TARHAN iştirak ettiler. Program başlangıcında herkes bir sunumun yapılacağını beklerken perde açılınca ellerinde Türk Bayrağı ile 4 asker giysili öğrencinin Çanakkale siperlerinde düşmanı rasat ederlerken kendi aralarındaki konuşmaları yansıtan dramatik bir skeç başladı. Skeç bitiminde Saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı büyük bir coşkuyla okundu. Öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU ve Bahar GELSİN’in sunumlarını yaptığı program okul müdürü Suna TARHAN’ın açılış ve anlatım konuşmasıyla başladı. Suna TARHAN “ Tarihimizin unutulmaz şanlı günleri vardır,. Böyle günler başlı başına bir destan ve tek başına bir ulusun tarihinde dönüm noktasıdır. Siyasi tarihimizi yazanlar, Türk Ulusu’nun kaderini tayin eden en büyük dönüm noktasının 18 Mart. 1915 direnmesi olduğunu söylerler. Çanakkale, bağımsız yeni Türkiye’nin başlangıç noktasıdır. Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce milletinin evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin adıdır Çanakkale. Şairin ifadesiyle Bedr’in aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır Çanakkale. Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir yerdir Çanakkale. Çanakkale, öyle bir mücalededir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. İşte bu nedenle bu önemli günü elbet ki anmadan geçemezdik. Çanakkale Zaferi, ulusal birlik ve beraberliğin, büyük güçleri nasıl ezdiğinin bir göstergesidir. Türkler, Çanakkale’yi zorlayan, cağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. 18 Mart, Büyük Önder Mustafa Kemal’in ilk defa Türk Milleti’ne kendini ispatladığı cephedir. Çanakkale ve Mustafa Kemal 19 Tümen Komutanı’dır. Gelibolu Çıkartması’nın tam karşısındadır, İşte bu noktada hiçbir komutanın, hiçbir orduya veremeyeceği ve hiçbir ordunun da yerine getiremeyeceği, sadece Atatürk’le, Türk Ordusu arasında geçe bilecek olan emrini verir. < Size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Bizler ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetlerimiz ve kumandanlarımı alabilir > gerçeğidir. Çanakkale Savaşları yalnız Türk tarihi için değil, insanlık tarihi için de örnek bir savunmadır. Böylece Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceğini anlayan düşmanın karadaki harekatı da başarısız olmuştur. Mustafa Kemal ve şanlı Türk Ordusu, bu zaferin sonrasında tarihe şu sözleri yazdırmıştır. ve TÜM DÜNYA BU SÖZLERİ TEKRARLAMIŞTIR. Gerçekten Çanakkale geçilmezdi, geçilemezdi. Savaşın destanını yazan Mustafa Kemal ve şahadet aşkıyla tutuşan onun askerleri bu savaşın sonunda da BARIŞ’ın destanını yazdırdı. Çanakkale Zaferi zor şartlar altında 253 bin şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. Bizlere böyle bir zaferin gururunu yaşatan şehit ve gazilerimizi bu günde de şükranla anıyoruz. Şehitlerimizin ruhları Şaad’olsun. Sözlerimi milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY dizeleri ile tamamlıyorum. > Ey şehit oğlu şehit - İsteme benden makber - Sana kucağını açmış duruyor Peygamber> “ Müdür Suna TAHAN, bu konuşmasını yaparken sahnede duruşuyla, kürsü ardındaki vakur, gururlu, ezber anlatımıyla ve bakışlarıyla tüm isleyenleri süzerken göstermiş olduğu mumtaz cümle temaları, konuşma bitiminde coşkulu bir alkışla ödüllendirildi. Bu konuşmanın ardından hiçbir protokol konuşması yapılmadı. Çünkü söz artık yalnızca öğrencilerindi. İlköğretim Okulu düzeyinde ilçemizde ilk kez düzenlenen bu programda öğrencilerin sahne perfonmansları asla unutulmayacak türdendi. İşte bu öğrenciler Sedat Mücahit ALBAYRAK, Adem TÜRKOĞLU, İlker ÇULPAN, Kubilay SAVAŞ, Muhammed GÜNDOĞDU, Ezgi DOĞRUYOL, Ebubekir SÖKMEN, Fikret SİLER, Kübra Sena ULUBA, Feytullah YALÇIN, Sebla Ezgi TEKELİ, Güllü YÜCEL, Şevval KUTLU, Oktay AKKILIÇ, Ayşe SEYMEN, Fatma Büşra KUTLU, Safa YAVAŞ, Merve Gül ERTEKİN, İrem SAKALLI, Zeynep BARDAK, Oğuzhan ERDEMİRLİ, Dilara GÜLEN, Umut KAPU, Mina A. ÇANAL, Dilara İPEK, Cenker KÖKLÜ, Yüksel Eren BEKEN, Yaren Kardelen BUDUR, Alvin TOMRİS, Nur Efşan ARTAR, Demirhan KÖK, Hazma KARA, Doğukan ÖZKARLIOĞLU, Melek ÖZDEMİR, Muhammet Emre SULTAN ve Ömer Özcan ÇELİK’den oluşturulmuştu. Çanakkale Şehitleri adına yazılmış şiiri, öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU, Davudi sesine bir başka titrek gam yükleyerek okurken, bir çok izleyicinin ve genelde öğrencilerin gözlerinin nemlendiğine izledik. Şiirin ardından Çanakkale Deniz Savaşı’nın tüm gerçekleri özel olarak hazırlanan bir slayt filimle aktarıldı. Bu gösterimin ardından 10 öğrenci vakurlu yürüyüşlerle sahnede yer alarak şehit olmuşlarcasına uzandılar. Her bir öğrenci İstiklal Marşı’mızın her bir kıtasının temsilciliğini görsellettiler. Her öğrenci ayrı kıtaları sırasıyla okuyarak vücutlarını şekillendirdiler ve söylevler bitene kadar hareketsiz olarak öylece kaldılar. Ödülleri nemli gözlerin ardından yükselen alkışlar oldu. Bir de Çanakkale Orotoryosu vardı. 22 öğrenci, Müzik Öğretmeni Veli VURAL’ın türküleri ile söylevlerini sıraladılar. Birkaç öğrencinin sunuları ardından sahnenin her iki yanından gelen iki Akıncı Efe, kahramanlığı ve vakur duruşu temsil eden ZEYBEK oyununu sergilediler. Bu gösterinin ardından Semazen Ümit İPER’in sema gösterisi başlarken Türk Kültürü’nün ve Mesnevi’nin en mümtaz sergilemeleri adeta yeniden yüreklere serpelendi. Mustafa Kemal’in Kağnısı. Bir başka şiir, bir başka kahramanlık destanıdır. O şiirin içinde Anadolu vardır. Trakya vardır ve hatta tüm Türkiye vardır. Mehmet Hasan SENAOĞLU’nun seslendirmesinde üç minik öğrenci hayli büyükçe bir kağnı ile yavaş yavaş sahneye ilerlediler. Sanki büyümüşde küçülmüş gibiydiler, Kucağında bebesi ile bir anne, iki öküz ve bir kağnı ile cepheye götürülmeye çalışılan mermiler. Yol biter ömür bitmez ama bitap düşen öküzün biri ölünce, anne bebesini kağnıya mermilerin arasına koyar usulca ve öküzün yerine geçerek boyunduruğu vurur omuzuna. Mustafa Kemal’in askerlerine, yurdunun hürriyeti için, bağımsız bir Türkiye için, namus ve arlarınının, toprak, mal ve varlıklarının, kultürlerinin, efsanelerinin ve gelmiş geçmiş tüm kahramanlıkların yok olmaması için düşer yollara. Sahne şiir sunumuyla biter. Biterde bu gösteride bir enteresanlık vardır. Ölü öküzü canlardıran Cenker KÖKLÜ öylesine yaşar ki sahneyi; hakikaten öldüğünü zanneder. Program bitmek üzeredir ama o sahne heyecanı ile yerde iki dakika kadar yatar. Sahne kenarındaki arkadaşları önce şaşkınlaşır sonra içlerinden biri kimsenin duymayacağı şekilde “ Hiişşşşt Cenker, oyun bitti, canlansana “ diye seslenir. Cenker; yavaşça kalkar ve minik bir utangaçlıkla sahne yan kulisine koşar. İşte alkış o andır işte alkışın tam zamanıdır. Minik bir öğrencinin bile Çanakkale’yi bu denli yaşaması bir başka heyecandır, kendisi, arkadaşları ve izleyenler için. 65 dakika sürer 253 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları’nın 96. anma yılındaki program. Bir 65 dakika daha sürse de fark etmezdi ki. Salon ve balkonun dolup taştığı, hatta bir çok öğrencinin merdivenlerde oturduğu ve hiç yer olmadığı için okullarına dönen öğrenciler, fevkaladenin de fevkinde bir programın tanıkları olmuşlardı. Program bitiminde emeği geçen tüm öğretmen ve öğrenciler sahne alırken izlemde olan protokolde öğrencilerin arasına girerek günün anısını sabitleştirdiler ve ardından okul müdürü Suna TARHAN’ı, öğretmenler ile öğrencileri ayrı ayrı kutladılar. 63 gün içerisinde iki muhteşem program hazırlayan, bu haberi yazarken bile bizleri duygulandıran Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Suna TARHAN ve öğretmenlerini, minik öğrencilerini, Okul Aile Birliği başkanı Necla AYDIN ve ekibini, okula köstüm desteği veren Abay İ.Ö.O. Müdürü Sevim AKBAY’ı bizlerde kutluyoruz. Kaymakam Mustafa DÜNDAR, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU’nu ve tüm Şube Müdürlerini de ayrı ayrı kutluyoruz. 10 Kasım Atatürk’ü ölüm yıldönümünde anma programı adı ile bağdaşan ATATÜRK İlköğretim Okulu’na verilmeli. Her yıl aynı bir özel okulun bu programı pek tutmuyor. BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYDIN’A ÖNERİYORUZ. Bu programda izleyici ve öğrenci izdihamı vardı. Bir çok okulunu öğrencisi yer yokluğundan okullarına döndü. Onların da bu programı izleme hakları vardı. Kültür merkezinin fuayesine büyük bir sinevizyon koydursaydınız bu öğrencilere izleme mahrumiyeti verilmezdi. Böylesine anma günlerinde sahne çıkışının sol tarafına konan ATATÜRK portresi adeta bir kenara atılmış gibi duruyordu. Buna bir çok programda tanık oluyoruz. Bu basmakalıp tutarlıktan vazgeçin. Kültür merkezinin fuayesine neden bir Türk Bayrağı ve ATATÜRK portresi asmıyorsunuz? Bir Türk insanı olarak HİCAP DUYUYORUZ HİCAP.
ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL-TAYLAN DEMİRELLİ-MEHMET ALPAY
Atatürk İlköğretim Okulu’nun Çanakkale Deniz ve Kara Zaferi’nin 96. yılı anma programında fevkaladenin de fevkinde bir programla muhteşem duygular yaşandı.
Atatürk İlköğretim Okulu; 63 gün ara ile düzenlediği iki programda haklı olarak kalben övgüleri sevgi dağarcığına yükledi. 14 Ocak 2011’de Zübeyde Hanım’ı vefatının 86. yılında anma günü programının muhteşemliği sonucunda18 Mart 1915 Çanakkale Deniz ve Kara Savaşı’nın 96 anma günü programı da aynı okula verilmişti. Okul Müdürü Suna TARHAN, Müzik Öğretmeni Veli VURAL, Sınıf Öğretmeni Mehmet Sena HASANOĞLU, Rehberlik Öğretmeni Selen Nazlı KURUBAŞ, Beden Eğitimi Öğretmeni Bahar GELSİN’in birlikteliğinde hazırlanan ÇANAKKALE GEÇİLMEZ isimlendirmeli anma programı Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sunuldu.
HABERİN GÖRÜNTÜLERİ ZEYTİNBURNU TV'DE TIKLAYIN-İZLEYİN
Anma programına, İlçe Kaymakamı Mustafa DÜNDAR, Garnizon Komutanlığı Temsilcisi Zeytinburnu Askerlik Şube Başkanı Personel Kıdemli Binbaşı Ali KOLUAÇIK, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Resul UMUTOĞLU, Emin USTA, Mustafa HEĞCİ, Yunus ÖZBEK ve Necati YILMAZ, Türkiye Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet ÇELİK ve Teşkilatlanma Başkanı Ali Rıza ÜSTÜNDAĞ, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Zeytinburnu İlköğretim Okulları Bölge Müfettişi Salih TEKER, Sosyal Yardım Vakfı Müdürü Kıymet TOKER, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Müdürü Mustafa AYDIN, Zeytinburnu Anadolu Liseleri, Liseler, Meslek Eğitim Anadolu ve Meslek Liseleri, İlköğretim Okulları Müdürleri’nin hemen hemen tamamına yakını ve müdür yardımcıları, Beştelsiz mahalle muhtarı Adem YAVUZ, okullarını temsil eden öğrenciler, Atatürk İlköğretim Okulu temsilci öğrencileri ile velileri, Okul Aile Birliği Başkanı Necla AYDIN ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Erikli Baba Kültür derneği ve Cem Evi Başkanı Av. Metin TARHAN iştirak ettiler.
Program başlangıcında herkes bir sunumun yapılacağını beklerken perde açılınca ellerinde Türk Bayrağı ile 4 asker giysili öğrencinin Çanakkale siperlerinde düşmanı rasat ederlerken kendi aralarındaki konuşmaları yansıtan dramatik bir skeç başladı. Skeç bitiminde Saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı büyük bir coşkuyla okundu. Öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU ve Bahar GELSİN’in sunumlarını yaptığı program okul müdürü Suna TARHAN’ın açılış ve anlatım konuşmasıyla başladı. Suna TARHAN “ Tarihimizin unutulmaz şanlı günleri vardır,. Böyle günler başlı başına bir destan ve tek başına bir ulusun tarihinde dönüm noktasıdır. Siyasi tarihimizi yazanlar, Türk Ulusu’nun kaderini tayin eden en büyük dönüm noktasının 18 Mart. 1915 direnmesi olduğunu söylerler. Çanakkale, bağımsız yeni Türkiye’nin başlangıç noktasıdır. Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce milletinin evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin adıdır Çanakkale. Şairin ifadesiyle Bedr’in aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır Çanakkale. Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir yerdir Çanakkale. Çanakkale, öyle bir mücalededir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. İşte bu nedenle bu önemli günü elbet ki anmadan geçemezdik. Çanakkale Zaferi, ulusal birlik ve beraberliğin, büyük güçleri nasıl ezdiğinin bir göstergesidir. Türkler, Çanakkale’yi zorlayan, cağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. 18 Mart, Büyük Önder Mustafa Kemal’in ilk defa Türk Milleti’ne kendini ispatladığı cephedir. Çanakkale ve Mustafa Kemal 19 Tümen Komutanı’dır. Gelibolu Çıkartması’nın tam karşısındadır, İşte bu noktada hiçbir komutanın, hiçbir orduya veremeyeceği ve hiçbir ordunun da yerine getiremeyeceği, sadece Atatürk’le, Türk Ordusu arasında geçe bilecek olan emrini verir. < Size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Bizler ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetlerimiz ve kumandanlarımı alabilir > gerçeğidir. Çanakkale Savaşları yalnız Türk tarihi için değil, insanlık tarihi için de örnek bir savunmadır. Böylece Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceğini anlayan düşmanın karadaki harekatı da başarısız olmuştur. Mustafa Kemal ve şanlı Türk Ordusu, bu zaferin sonrasında tarihe şu sözleri yazdırmıştır. <ÇANAKKALE GEÇİLMEZ > ve TÜM DÜNYA BU SÖZLERİ TEKRARLAMIŞTIR. Gerçekten Çanakkale geçilmezdi, geçilemezdi. Savaşın destanını yazan Mustafa Kemal ve şahadet aşkıyla tutuşan onun askerleri bu savaşın sonunda da BARIŞ’ın destanını yazdırdı. Çanakkale Zaferi zor şartlar altında 253 bin şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. Bizlere böyle bir zaferin gururunu yaşatan şehit ve gazilerimizi bu günde de şükranla anıyoruz. Şehitlerimizin ruhları Şaad’olsun. Sözlerimi milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY dizeleri ile tamamlıyorum. > Ey şehit oğlu şehit - İsteme benden makber - Sana kucağını açmış duruyor Peygamber> “
Müdür Suna TAHAN, bu konuşmasını yaparken sahnede duruşuyla, kürsü ardındaki vakur, gururlu, ezber anlatımıyla ve bakışlarıyla tüm isleyenleri süzerken göstermiş olduğu mumtaz cümle temaları, konuşma bitiminde coşkulu bir alkışla ödüllendirildi. Bu konuşmanın ardından hiçbir protokol konuşması yapılmadı. Çünkü söz artık yalnızca öğrencilerindi. İlköğretim Okulu düzeyinde ilçemizde ilk kez düzenlenen bu programda öğrencilerin sahne perfonmansları asla unutulmayacak türdendi. İşte bu öğrenciler Sedat Mücahit ALBAYRAK, Adem TÜRKOĞLU, İlker ÇULPAN, Kubilay SAVAŞ, Muhammed GÜNDOĞDU, Ezgi DOĞRUYOL, Ebubekir SÖKMEN, Fikret SİLER, Kübra Sena ULUBA, Feytullah YALÇIN, Sebla Ezgi TEKELİ, Güllü YÜCEL, Şevval KUTLU, Oktay AKKILIÇ, Ayşe SEYMEN, Fatma Büşra KUTLU, Safa YAVAŞ, Merve Gül ERTEKİN, İrem SAKALLI, Zeynep BARDAK, Oğuzhan ERDEMİRLİ, Dilara GÜLEN, Umut KAPU, Mina A. ÇANAL, Dilara İPEK, Cenker KÖKLÜ, Yüksel Eren BEKEN, Yaren Kardelen BUDUR, Alvin TOMRİS, Nur Efşan ARTAR, Demirhan KÖK, Hazma KARA, Doğukan ÖZKARLIOĞLU, Melek ÖZDEMİR, Muhammet Emre SULTAN ve Ömer Özcan ÇELİK’den oluşturulmuştu.
Çanakkale Şehitleri adına yazılmış şiiri, öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU, Davudi sesine bir başka titrek gam yükleyerek okurken, bir çok izleyicinin ve genelde öğrencilerin gözlerinin nemlendiğine izledik. Şiirin ardından Çanakkale Deniz Savaşı’nın tüm gerçekleri özel olarak hazırlanan bir slayt filimle aktarıldı. Bu gösterimin ardından 10 öğrenci vakurlu yürüyüşlerle sahnede yer alarak şehit olmuşlarcasına uzandılar. Her bir öğrenci İstiklal Marşı’mızın her bir kıtasının temsilciliğini görsellettiler. Her öğrenci ayrı kıtaları sırasıyla okuyarak vücutlarını şekillendirdiler ve söylevler bitene kadar hareketsiz olarak öylece kaldılar. Ödülleri nemli gözlerin ardından yükselen alkışlar oldu.
Bir de Çanakkale Orotoryosu vardı. 22 öğrenci, Müzik Öğretmeni Veli VURAL’ın türküleri ile söylevlerini sıraladılar. Birkaç öğrencinin sunuları ardından sahnenin her iki yanından gelen iki Akıncı Efe, kahramanlığı ve vakur duruşu temsil eden ZEYBEK oyununu sergilediler. Bu gösterinin ardından Semazen Ümit İPER’in sema gösterisi başlarken Türk Kültürü’nün ve Mesnevi’nin en mümtaz sergilemeleri adeta yeniden yüreklere serpelendi.
Mustafa Kemal’in Kağnısı. Bir başka şiir, bir başka kahramanlık destanıdır. O şiirin içinde Anadolu vardır. Trakya vardır ve hatta tüm Türkiye vardır. Mehmet Hasan SENAOĞLU’nun seslendirmesinde üç minik öğrenci hayli büyükçe bir kağnı ile yavaş yavaş sahneye ilerlediler. Sanki büyümüşde küçülmüş gibiydiler, Kucağında bebesi ile bir anne, iki öküz ve bir kağnı ile cepheye götürülmeye çalışılan mermiler. Yol biter ömür bitmez ama bitap düşen öküzün biri ölünce, anne bebesini kağnıya mermilerin arasına koyar usulca ve öküzün yerine geçerek boyunduruğu vurur omuzuna. Mustafa Kemal’in askerlerine, yurdunun hürriyeti için, bağımsız bir Türkiye için, namus ve arlarınının, toprak, mal ve varlıklarının, kultürlerinin, efsanelerinin ve gelmiş geçmiş tüm kahramanlıkların yok olmaması için düşer yollara. Sahne şiir sunumuyla biter. Biterde bu gösteride bir enteresanlık vardır. Ölü öküzü canlardıran Cenker KÖKLÜ öylesine yaşar ki sahneyi; hakikaten öldüğünü zanneder. Program bitmek üzeredir ama o sahne heyecanı ile yerde iki dakika kadar yatar. Sahne kenarındaki arkadaşları önce şaşkınlaşır sonra içlerinden biri kimsenin duymayacağı şekilde “ Hiişşşşt Cenker, oyun bitti, canlansana “ diye seslenir. Cenker; yavaşça kalkar ve minik bir utangaçlıkla sahne yan kulisine koşar. İşte alkış o andır işte alkışın tam zamanıdır. Minik bir öğrencinin bile Çanakkale’yi bu denli yaşaması bir başka heyecandır, kendisi, arkadaşları ve izleyenler için.
65 dakika sürer 253 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları’nın 96. anma yılındaki program. Bir 65 dakika daha sürse de fark etmezdi ki. Salon ve balkonun dolup taştığı, hatta bir çok öğrencinin merdivenlerde oturduğu ve hiç yer olmadığı için okullarına dönen öğrenciler, fevkaladenin de fevkinde bir programın tanıkları olmuşlardı. Program bitiminde emeği geçen tüm öğretmen ve öğrenciler sahne alırken izlemde olan protokolde öğrencilerin arasına girerek günün anısını sabitleştirdiler ve ardından okul müdürü Suna TARHAN’ı, öğretmenler ile öğrencileri ayrı ayrı kutladılar.
63 gün içerisinde iki muhteşem program hazırlayan, bu haberi yazarken bile bizleri duygulandıran Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Suna TARHAN ve öğretmenlerini, minik öğrencilerini, Okul Aile Birliği başkanı Necla AYDIN ve ekibini, okula köstüm desteği veren Abay İ.Ö.O. Müdürü Sevim AKBAY’ı bizlerde kutluyoruz. Kaymakam Mustafa DÜNDAR, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU’nu ve tüm Şube Müdürlerini de ayrı ayrı kutluyoruz.
10 Kasım Atatürk’ü ölüm yıldönümünde anma programı adı ile bağdaşan ATATÜRK İlköğretim Okulu’na verilmeli. Her yıl aynı bir özel okulun bu programı pek tutmuyor.
BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYDIN’A ÖNERİYORUZ.
Bu programda izleyici ve öğrenci izdihamı vardı. Bir çok okulunu öğrencisi yer yokluğundan okullarına döndü. Onların da bu programı izleme hakları vardı. Kültür merkezinin fuayesine büyük bir sinevizyon koydursaydınız bu öğrencilere izleme mahrumiyeti verilmezdi. Böylesine anma günlerinde sahne çıkışının sol tarafına konan ATATÜRK portresi adeta bir kenara atılmış gibi duruyordu. Buna bir çok programda tanık oluyoruz. Bu basmakalıp tutarlıktan vazgeçin. Kültür merkezinin fuayesine neden bir Türk Bayrağı ve ATATÜRK portresi asmıyorsunuz? Bir Türk insanı olarak HİCAP DUYUYORUZ HİCAP. ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL-TAYLAN DEMİRELLİ-MEHMET ALPAY
HABERİN GÖRÜNTÜLERİ ZEYTİNBURNU TV'DE TIKLAYIN-İZLEYİN
Anma programına, İlçe Kaymakamı Mustafa DÜNDAR, Garnizon Komutanlığı Temsilcisi Zeytinburnu Askerlik Şube Başkanı Personel Kıdemli Binbaşı Ali KOLUAÇIK, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Resul UMUTOĞLU, Emin USTA, Mustafa HEĞCİ, Yunus ÖZBEK ve Necati YILMAZ, Türkiye Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet ÇELİK ve Teşkilatlanma Başkanı Ali Rıza ÜSTÜNDAĞ, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Zeytinburnu İlköğretim Okulları Bölge Müfettişi Salih TEKER, Sosyal Yardım Vakfı Müdürü Kıymet TOKER, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Müdürü Mustafa AYDIN, Zeytinburnu Anadolu Liseleri, Liseler, Meslek Eğitim Anadolu ve Meslek Liseleri, İlköğretim Okulları Müdürleri’nin hemen hemen tamamına yakını ve müdür yardımcıları, Beştelsiz mahalle muhtarı Adem YAVUZ, okullarını temsil eden öğrenciler, Atatürk İlköğretim Okulu temsilci öğrencileri ile velileri, Okul Aile Birliği Başkanı Necla AYDIN ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Erikli Baba Kültür derneği ve Cem Evi Başkanı Av. Metin TARHAN iştirak ettiler.
Program başlangıcında herkes bir sunumun yapılacağını beklerken perde açılınca ellerinde Türk Bayrağı ile 4 asker giysili öğrencinin Çanakkale siperlerinde düşmanı rasat ederlerken kendi aralarındaki konuşmaları yansıtan dramatik bir skeç başladı. Skeç bitiminde Saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı büyük bir coşkuyla okundu. Öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU ve Bahar GELSİN’in sunumlarını yaptığı program okul müdürü Suna TARHAN’ın açılış ve anlatım konuşmasıyla başladı. Suna TARHAN “ Tarihimizin unutulmaz şanlı günleri vardır,. Böyle günler başlı başına bir destan ve tek başına bir ulusun tarihinde dönüm noktasıdır. Siyasi tarihimizi yazanlar, Türk Ulusu’nun kaderini tayin eden en büyük dönüm noktasının 18 Mart. 1915 direnmesi olduğunu söylerler. Çanakkale, bağımsız yeni Türkiye’nin başlangıç noktasıdır. Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce milletinin evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin adıdır Çanakkale. Şairin ifadesiyle Bedr’in aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır Çanakkale. Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir yerdir Çanakkale. Çanakkale, öyle bir mücalededir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. İşte bu nedenle bu önemli günü elbet ki anmadan geçemezdik. Çanakkale Zaferi, ulusal birlik ve beraberliğin, büyük güçleri nasıl ezdiğinin bir göstergesidir. Türkler, Çanakkale’yi zorlayan, cağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. 18 Mart, Büyük Önder Mustafa Kemal’in ilk defa Türk Milleti’ne kendini ispatladığı cephedir. Çanakkale ve Mustafa Kemal 19 Tümen Komutanı’dır. Gelibolu Çıkartması’nın tam karşısındadır, İşte bu noktada hiçbir komutanın, hiçbir orduya veremeyeceği ve hiçbir ordunun da yerine getiremeyeceği, sadece Atatürk’le, Türk Ordusu arasında geçe bilecek olan emrini verir. < Size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Bizler ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetlerimiz ve kumandanlarımı alabilir > gerçeğidir. Çanakkale Savaşları yalnız Türk tarihi için değil, insanlık tarihi için de örnek bir savunmadır. Böylece Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceğini anlayan düşmanın karadaki harekatı da başarısız olmuştur. Mustafa Kemal ve şanlı Türk Ordusu, bu zaferin sonrasında tarihe şu sözleri yazdırmıştır. <ÇANAKKALE GEÇİLMEZ > ve TÜM DÜNYA BU SÖZLERİ TEKRARLAMIŞTIR. Gerçekten Çanakkale geçilmezdi, geçilemezdi. Savaşın destanını yazan Mustafa Kemal ve şahadet aşkıyla tutuşan onun askerleri bu savaşın sonunda da BARIŞ’ın destanını yazdırdı. Çanakkale Zaferi zor şartlar altında 253 bin şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. Bizlere böyle bir zaferin gururunu yaşatan şehit ve gazilerimizi bu günde de şükranla anıyoruz. Şehitlerimizin ruhları Şaad’olsun. Sözlerimi milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY dizeleri ile tamamlıyorum. > Ey şehit oğlu şehit - İsteme benden makber - Sana kucağını açmış duruyor Peygamber> “
Müdür Suna TAHAN, bu konuşmasını yaparken sahnede duruşuyla, kürsü ardındaki vakur, gururlu, ezber anlatımıyla ve bakışlarıyla tüm isleyenleri süzerken göstermiş olduğu mumtaz cümle temaları, konuşma bitiminde coşkulu bir alkışla ödüllendirildi. Bu konuşmanın ardından hiçbir protokol konuşması yapılmadı. Çünkü söz artık yalnızca öğrencilerindi. İlköğretim Okulu düzeyinde ilçemizde ilk kez düzenlenen bu programda öğrencilerin sahne perfonmansları asla unutulmayacak türdendi. İşte bu öğrenciler Sedat Mücahit ALBAYRAK, Adem TÜRKOĞLU, İlker ÇULPAN, Kubilay SAVAŞ, Muhammed GÜNDOĞDU, Ezgi DOĞRUYOL, Ebubekir SÖKMEN, Fikret SİLER, Kübra Sena ULUBA, Feytullah YALÇIN, Sebla Ezgi TEKELİ, Güllü YÜCEL, Şevval KUTLU, Oktay AKKILIÇ, Ayşe SEYMEN, Fatma Büşra KUTLU, Safa YAVAŞ, Merve Gül ERTEKİN, İrem SAKALLI, Zeynep BARDAK, Oğuzhan ERDEMİRLİ, Dilara GÜLEN, Umut KAPU, Mina A. ÇANAL, Dilara İPEK, Cenker KÖKLÜ, Yüksel Eren BEKEN, Yaren Kardelen BUDUR, Alvin TOMRİS, Nur Efşan ARTAR, Demirhan KÖK, Hazma KARA, Doğukan ÖZKARLIOĞLU, Melek ÖZDEMİR, Muhammet Emre SULTAN ve Ömer Özcan ÇELİK’den oluşturulmuştu.
Çanakkale Şehitleri adına yazılmış şiiri, öğretmen Mehmet Sena HASANOĞLU, Davudi sesine bir başka titrek gam yükleyerek okurken, bir çok izleyicinin ve genelde öğrencilerin gözlerinin nemlendiğine izledik. Şiirin ardından Çanakkale Deniz Savaşı’nın tüm gerçekleri özel olarak hazırlanan bir slayt filimle aktarıldı. Bu gösterimin ardından 10 öğrenci vakurlu yürüyüşlerle sahnede yer alarak şehit olmuşlarcasına uzandılar. Her bir öğrenci İstiklal Marşı’mızın her bir kıtasının temsilciliğini görsellettiler. Her öğrenci ayrı kıtaları sırasıyla okuyarak vücutlarını şekillendirdiler ve söylevler bitene kadar hareketsiz olarak öylece kaldılar. Ödülleri nemli gözlerin ardından yükselen alkışlar oldu.
Bir de Çanakkale Orotoryosu vardı. 22 öğrenci, Müzik Öğretmeni Veli VURAL’ın türküleri ile söylevlerini sıraladılar. Birkaç öğrencinin sunuları ardından sahnenin her iki yanından gelen iki Akıncı Efe, kahramanlığı ve vakur duruşu temsil eden ZEYBEK oyununu sergilediler. Bu gösterinin ardından Semazen Ümit İPER’in sema gösterisi başlarken Türk Kültürü’nün ve Mesnevi’nin en mümtaz sergilemeleri adeta yeniden yüreklere serpelendi.
Mustafa Kemal’in Kağnısı. Bir başka şiir, bir başka kahramanlık destanıdır. O şiirin içinde Anadolu vardır. Trakya vardır ve hatta tüm Türkiye vardır. Mehmet Hasan SENAOĞLU’nun seslendirmesinde üç minik öğrenci hayli büyükçe bir kağnı ile yavaş yavaş sahneye ilerlediler. Sanki büyümüşde küçülmüş gibiydiler, Kucağında bebesi ile bir anne, iki öküz ve bir kağnı ile cepheye götürülmeye çalışılan mermiler. Yol biter ömür bitmez ama bitap düşen öküzün biri ölünce, anne bebesini kağnıya mermilerin arasına koyar usulca ve öküzün yerine geçerek boyunduruğu vurur omuzuna. Mustafa Kemal’in askerlerine, yurdunun hürriyeti için, bağımsız bir Türkiye için, namus ve arlarınının, toprak, mal ve varlıklarının, kultürlerinin, efsanelerinin ve gelmiş geçmiş tüm kahramanlıkların yok olmaması için düşer yollara. Sahne şiir sunumuyla biter. Biterde bu gösteride bir enteresanlık vardır. Ölü öküzü canlardıran Cenker KÖKLÜ öylesine yaşar ki sahneyi; hakikaten öldüğünü zanneder. Program bitmek üzeredir ama o sahne heyecanı ile yerde iki dakika kadar yatar. Sahne kenarındaki arkadaşları önce şaşkınlaşır sonra içlerinden biri kimsenin duymayacağı şekilde “ Hiişşşşt Cenker, oyun bitti, canlansana “ diye seslenir. Cenker; yavaşça kalkar ve minik bir utangaçlıkla sahne yan kulisine koşar. İşte alkış o andır işte alkışın tam zamanıdır. Minik bir öğrencinin bile Çanakkale’yi bu denli yaşaması bir başka heyecandır, kendisi, arkadaşları ve izleyenler için.
65 dakika sürer 253 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları’nın 96. anma yılındaki program. Bir 65 dakika daha sürse de fark etmezdi ki. Salon ve balkonun dolup taştığı, hatta bir çok öğrencinin merdivenlerde oturduğu ve hiç yer olmadığı için okullarına dönen öğrenciler, fevkaladenin de fevkinde bir programın tanıkları olmuşlardı. Program bitiminde emeği geçen tüm öğretmen ve öğrenciler sahne alırken izlemde olan protokolde öğrencilerin arasına girerek günün anısını sabitleştirdiler ve ardından okul müdürü Suna TARHAN’ı, öğretmenler ile öğrencileri ayrı ayrı kutladılar.
63 gün içerisinde iki muhteşem program hazırlayan, bu haberi yazarken bile bizleri duygulandıran Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Suna TARHAN ve öğretmenlerini, minik öğrencilerini, Okul Aile Birliği başkanı Necla AYDIN ve ekibini, okula köstüm desteği veren Abay İ.Ö.O. Müdürü Sevim AKBAY’ı bizlerde kutluyoruz. Kaymakam Mustafa DÜNDAR, İlçe Belediye Başkanı Murat AYDIN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup HAYIRLIOĞLU’nu ve tüm Şube Müdürlerini de ayrı ayrı kutluyoruz.
10 Kasım Atatürk’ü ölüm yıldönümünde anma programı adı ile bağdaşan ATATÜRK İlköğretim Okulu’na verilmeli. Her yıl aynı bir özel okulun bu programı pek tutmuyor.
BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYDIN’A ÖNERİYORUZ.
Bu programda izleyici ve öğrenci izdihamı vardı. Bir çok okulunu öğrencisi yer yokluğundan okullarına döndü. Onların da bu programı izleme hakları vardı. Kültür merkezinin fuayesine büyük bir sinevizyon koydursaydınız bu öğrencilere izleme mahrumiyeti verilmezdi. Böylesine anma günlerinde sahne çıkışının sol tarafına konan ATATÜRK portresi adeta bir kenara atılmış gibi duruyordu. Buna bir çok programda tanık oluyoruz. Bu basmakalıp tutarlıktan vazgeçin. Kültür merkezinin fuayesine neden bir Türk Bayrağı ve ATATÜRK portresi asmıyorsunuz? Bir Türk insanı olarak HİCAP DUYUYORUZ HİCAP. ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL-TAYLAN DEMİRELLİ-MEHMET ALPAY
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.