ÇYDD Başkanı Türkan Saylan’a son veda
GÜNDEM
19.05.2009 - 15:56, Güncelleme:
19.05.2009 - 15:56
ÇYDD Başkanı Türkan Saylan’a son veda
Dün sabaha karşı hayatını kaybeden ÇYDD Başkanı Prof.Dr. Türkan Saylan için Lütfi kırdar'da düzenlenen ilk törende salon hınca hınç doldu.
Türkiye'nin heryerinden yüzlerce kişinin ve yüzlerce ÇYDD üyesinin ve bursiyerinin katıldığı törende merdivenler ve koridorlar da doldu. Lütfi Kırdar'ın dışında içeri giremeyen yüzlerce insan, kapıda kaldı.
Lütfi Kırdar Kongre Salonu, törenden saatler öncesinde doldu. Saylan'a son görevlerini yerine getirmek isteyenler Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazı öncesi camiye gelmeye başladılar. Saylan'ın evi önünde ise kendisini sevenler karanfil bırakmaya devam ediyor.
Çok sayıda sivil toplum örgütü törene katılıyor. Ünlü isimler de törene katılıyor. Salondakiler törene katılan Uğur Dündar'ı uzun süre alkışladılar.
Lütfi kırdar Kongre Salonu tamamen dolmuş durumda. Törene katılan tanınmış isimler dahi salonda oturacak yer bulmakta zorlanıyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi'nden törene katılan Kemal Kılıçdaroğlu , Onur Öymen ve Mustafa Özyürek salondan büyük alkış aldı.
Saylan'ın cenazesi Lütfi kırdar Kongre merkezine getirildi.
Bunlar darbeyse biz de DARBECİYİZ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Bölümü eski Dekanı, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Aysel Çelikel konuşmasında şunları kaydetti:
"Sevgili dostum, ideal arkadaşım Türkan Saylan gibi, kamuoyuna mal olmuş özel bir insanın ardından konuşmak çok zor.
HeleTürkan Saylan'ın hak etmediği, acımasızca suçlandığı bir anlayışın, korkunun egemen olduğu bir ortamda, ona yapılan hukuksuzluklardan sonra insanın kendini suçlu hissetmeden konuşması da çok güç.
Türkan Saylan neler yapmak istedi, neler yaptı, ne ile suçlandı. Laiklik ve cumhuriyetin kazanımlarının ortak paydamız olduğunu savunması bu mu darbecilik?
Kız çocuklarının gençlerin çağdaş eğitime kavuşturulması bu mu darbecilik?
Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün savunulması bu mu darbecilik?
Demokrasi ve insan haklarının savunulması soruyorum bu mu darbecilik?
Hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanması bu mu darbecilik?
Düşünce özgürlüğü ve basın özgürlü isteği bu mu darbecilik?
Eğer bütün bunlar darbecilikse hepimiz darbeciyiz.
Türkan Saylan bir cumhuriyet kadınıdır. Onunla birlikte çalışan herkes ondan çok şey öğrenmiştir. Saylan, insan, toplum ve yurt sevgisiyle başardı. Çok çalışmak hızlı çalışmak. Bütün zamanı insanlara yardım için harcamak. Sevgi ve şefkate dayalı insan ilişkileri kurmak. Son ana kadar mücadele azim ve iradesi. İşte onun kişiliğinin bir parçasıdır.
Dün sabaha karşı hayatını kaybeden ÇYDD Başkanı Prof.Dr. Türkan Saylan için Lütfi kırdar'da düzenlenen ilk törende salon hınca hınç doldu.
Türkiye'nin heryerinden yüzlerce kişinin ve yüzlerce ÇYDD üyesinin ve bursiyerinin katıldığı törende merdivenler ve koridorlar da doldu. Lütfi Kırdar'ın dışında içeri giremeyen yüzlerce insan, kapıda kaldı.
Lütfi Kırdar Kongre Salonu, törenden saatler öncesinde doldu. Saylan'a son görevlerini yerine getirmek isteyenler Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazı öncesi camiye gelmeye başladılar. Saylan'ın evi önünde ise kendisini sevenler karanfil bırakmaya devam ediyor.
Çok sayıda sivil toplum örgütü törene katılıyor. Ünlü isimler de törene katılıyor. Salondakiler törene katılan Uğur Dündar'ı uzun süre alkışladılar.
Lütfi kırdar Kongre Salonu tamamen dolmuş durumda. Törene katılan tanınmış isimler dahi salonda oturacak yer bulmakta zorlanıyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi'nden törene katılan Kemal Kılıçdaroğlu , Onur Öymen ve Mustafa Özyürek salondan büyük alkış aldı.
Saylan'ın cenazesi Lütfi kırdar Kongre merkezine getirildi.
Bunlar darbeyse biz de DARBECİYİZ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Bölümü eski Dekanı, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Aysel Çelikel konuşmasında şunları kaydetti:
"Sevgili dostum, ideal arkadaşım Türkan Saylan gibi, kamuoyuna mal olmuş özel bir insanın ardından konuşmak çok zor.
HeleTürkan Saylan'ın hak etmediği, acımasızca suçlandığı bir anlayışın, korkunun egemen olduğu bir ortamda, ona yapılan hukuksuzluklardan sonra insanın kendini suçlu hissetmeden konuşması da çok güç.
Türkan Saylan neler yapmak istedi, neler yaptı, ne ile suçlandı. Laiklik ve cumhuriyetin kazanımlarının ortak paydamız olduğunu savunması bu mu darbecilik?
Kız çocuklarının gençlerin çağdaş eğitime kavuşturulması bu mu darbecilik?
Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün savunulması bu mu darbecilik?
Demokrasi ve insan haklarının savunulması soruyorum bu mu darbecilik?
Hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanması bu mu darbecilik?
Düşünce özgürlüğü ve basın özgürlü isteği bu mu darbecilik?
Eğer bütün bunlar darbecilikse hepimiz darbeciyiz.
Türkan Saylan bir cumhuriyet kadınıdır. Onunla birlikte çalışan herkes ondan çok şey öğrenmiştir. Saylan, insan, toplum ve yurt sevgisiyle başardı. Çok çalışmak hızlı çalışmak. Bütün zamanı insanlara yardım için harcamak. Sevgi ve şefkate dayalı insan ilişkileri kurmak. Son ana kadar mücadele azim ve iradesi. İşte onun kişiliğinin bir parçasıdır.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.