SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

Ertuğrul Günay'dan şok Silüet çıkışı

KÜLTÜR 01.01.2014 - 12:53, Güncelleme: 01.01.2014 - 12:53
 

Ertuğrul Günay'dan şok Silüet çıkışı

Sayın Başbakan o yapıları ( Zeytinburnu 16/9 Gökdelenleri) korudu ve onun himayesinde yükseldi binalar..

"Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığını hiç bırakmadı. Bütün yüksek yapılar Başbakan'ın onayıyla inşa edildi" Hükümete sert eleştiriler getirerek AKP’den ayrılan eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Başbakan Erdoğan için, “İstanbul Belediye Başkanlığı’nı hiç bırakmadı, bütün yüksek yapılar onun onayıyla yapıldı” dedi. Kopuşunuzun miladı 2011 mi? 2011 genel seçimlerinden sonra seçim bölgem İzmir’den İstanbul’a döndüğümde Kazlıçeşme konutlarının yükseldiğini gördüm. Kazlıçeşme konutlarının yüksekliğinin İstanbul’un siluetini çok rahatsız edeceğini görerek belediyelere bizzat yazı yazdım. Çevre Bakanlığı’na yazı yazdım ve koruma kurullarından, inşaat Yedikule’nin hemen yakınında olduğu ve silueti etkilediği için durdurma kararı alınmasını sağladım. Bu kararı tebliğ ettik. Ondan sonra bu mesele Sayın Başbakan’la aramızda bir çekişme hâline geldi. Sayın Başbakan o yapıları korudu ve onun himayesinde yükseldi binalar. İstanbul’un imarı ile ilgili sorunlar karşısında Başbakan, Şehircilik Bakanı ve belediyeler hattını, savunma cephesini aşamayacağımı görünce konuyu basına taşımaya başladım. Ne yaptınız? Çeşitli tarihlerde, “İstanbul’daki bu yanlış yapılaşmayı durduralım”, “İstanbul’da rant kaygısı ahtapot gibi toplumu sarmış” gibi başlıklarla çeşitli gazetelerde açıklamalarım yer aldı. Bir süre sonra Sayın Başbakan’la İstanbul’u çok konuşamaz hâle geldik. En son ben görevdeyken Aralık 2012′de Gezi Parkı‘na bir kışla yapılmasını İstanbul Koruma Kurulu reddetmişti. Bu reddi tartıştık, ben ret kararının haklı olduğunu söyledim, o haksız olduğunu söyledi. Bu katıldığım son Bakanlar Kurulu idi ve yüksek sesli tartışma oldu. Benden sonra Yüksek Kurul’dan bu kararı geçirdiler. Gezi Parkı‘nı önce bir AVM yapmak amacıyla, sonra bir adım geriye rezidans yapmak amacıyla, sonra otel yapmak ve en son da müze yapmak gerekçesiyle geriye çekildiler. Başbakan’ın birtakım inşaatların savunuculuğunu yaptığını söylüyorsunuz. Sayın Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığı’nı hiçbir zaman bırakmadı. Özellikle Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul’daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor. Ne yazık ki onun onayı bakanlıkların yetkilerini önemli ölçüde kısıtlıyor. Şehircilik Bakanı’nın yaptığı açıklamada Sayın Başbakan’ın bütün bu büyük ve sıkıntılı projeleri yakından yönettiği ifadesi var. İnşaatlardan haksız kazanç elde edildiği iddiaları var. Bu rant nasıl oluşuyor? Siz bir bölgede emsali artırmaya başlayıp silueti, yeşil alanı, tarihî çevreyi gözetmeden imar planı yapmaya başlarsanız ve projelerde bir emsal alması gereken yere iki üç emsal vermeye başlarsanız inanılmaz bir haksız kazanç üretiliyor. Tabii o haksız kazanç üretilirken de birtakım mekanizmalara birtakım çıkarlar dağıtılıyor. Son zamanlarda bir söylem var. “Devletin kesesinden bir kuruş çıkmışsa bunun hesabını sorarız.” Başka biçimde çıkıyor devletin kesesinden. Yani siz adama haksız kazanç sağlıyorsunuz o da haksız kazancın içinden bir miktarını size veriyor. Doğrudan kasadan pay çalmıyor ama kamunun olması gereken bir zenginlik başkalarına paylaştırılıyor. Yolsuzluk savunması da çok sofistike bir dille yapılıyor. Rüşvette zaten kasadan para çalınmaz. Rüşvette bir menfaat sağlarsınız ya da bir hakkı elde etmesine yardımcı olursunuz veya önlersiniz, bunun karşılığında bedel verirsiniz. Bu da yasalara göre suçtur. BAŞBAKAN SAHİBİNE KÜSTÜĞÜNÜ AÇIKLAMIŞTI Zeytinburnu’nda yükselen ve şehrin silüetini bozan ‘OnaltıDokuz’ isimli kulelere tepki gösteren Erdoğan'dan dikkat çeken açıklama yapmıştı.Başbakan Erdoğan, Zeytinburnu’nda yükselen ve şehrin silüetini bozan ‘OnaltıDokuz’ isimli kulelere tepkisini dile getirerek, “Sahibiyle konuştum. (Mesut Toprak) Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul milletvekillerinin “Dikey binalar İstanbul’un suiletini yok ediyor” itirazına ilginç yanıtlar verdi. Hürriyet'in haberine göre, Zeytinburnu’nda tartışma konusu olan OnaltıDokuz isimli projelerle ilgili sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Benim haberim yoktu, firmayı uyardım, dinlemediler. Her geldiğimde binaları sayamam ki, yıldızları saymak mümkün mü? Gözüm kulağım olun, birlikte önleyelim” dedi. Partisin İstanbul milletvekilleriyle kahvaltılı toplantıda biraraya gelen Erdoğan, şunları söyledi:Benim her yapılandan haberim olması mümkün değil. Bir bakıyorum bina yükselmiş. Benim gözüm kulağım olun, belediye başkanlarını ve beni uyarın. Zeytinburnu’nda tartışma konusu olan o binaların sahibiyle konuştum. Traşlayın dedim, özellikle rica ettim. Çok da yakından tanıdığım biri. Yapacaklarını beklerken, hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum. Benim nereden haberim olsun. Bunları gördükçe kahroluyorum. Her İstanbul’a geldiğimde binaları sayamam ki, yıldızları saymak mümkün mü? Ben kültürümüze uygun bir mimariden yanayım, bunu her yerde söylüyorum. Ankara’da da şehrin dokusuna uymayan bir yapılaşma var. İstanbul’da da böyle. Dikey yapı benim onaylamadığım bir şey, yatay bina yapılmasından yanayım. 4 kat yer altında 4 kat yer üstünde olmalı.” Taraf
Sayın Başbakan o yapıları ( Zeytinburnu 16/9 Gökdelenleri) korudu ve onun himayesinde yükseldi binalar..

"Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığını hiç bırakmadı. Bütün yüksek yapılar Başbakan'ın onayıyla inşa edildi"

Hükümete sert eleştiriler getirerek AKP’den ayrılan eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Başbakan Erdoğan için, “İstanbul Belediye Başkanlığı’nı hiç bırakmadı, bütün yüksek yapılar onun onayıyla yapıldı” dedi.

Kopuşunuzun miladı 2011 mi?

2011 genel seçimlerinden sonra seçim bölgem İzmir’den İstanbul’a döndüğümde Kazlıçeşme konutlarının yükseldiğini gördüm. Kazlıçeşme konutlarının yüksekliğinin İstanbul’un siluetini çok rahatsız edeceğini görerek belediyelere bizzat yazı yazdım. Çevre Bakanlığı’na yazı yazdım ve koruma kurullarından, inşaat Yedikule’nin hemen yakınında olduğu ve silueti etkilediği için durdurma kararı alınmasını sağladım. Bu kararı tebliğ ettik.

Ondan sonra bu mesele Sayın Başbakan’la aramızda bir çekişme hâline geldi. Sayın Başbakan o yapıları korudu ve onun himayesinde yükseldi binalar. İstanbul’un imarı ile ilgili sorunlar karşısında Başbakan, Şehircilik Bakanı ve belediyeler hattını, savunma cephesini aşamayacağımı görünce konuyu basına taşımaya başladım.

Ne yaptınız?

Çeşitli tarihlerde, “İstanbul’daki bu yanlış yapılaşmayı durduralım”, “İstanbul’da rant kaygısı ahtapot gibi toplumu sarmış” gibi başlıklarla çeşitli gazetelerde açıklamalarım yer aldı. Bir süre sonra Sayın Başbakan’la İstanbul’u çok konuşamaz hâle geldik. En son ben görevdeyken Aralık 2012′de Gezi Parkı‘na bir kışla yapılmasını İstanbul Koruma Kurulu reddetmişti. Bu reddi tartıştık, ben ret kararının haklı olduğunu söyledim, o haksız olduğunu söyledi. Bu katıldığım son Bakanlar Kurulu idi ve yüksek sesli tartışma oldu. Benden sonra Yüksek Kurul’dan bu kararı geçirdiler. Gezi Parkı‘nı önce bir AVM yapmak amacıyla, sonra bir adım geriye rezidans yapmak amacıyla, sonra otel yapmak ve en son da müze yapmak gerekçesiyle geriye çekildiler.

Başbakan’ın birtakım inşaatların savunuculuğunu yaptığını söylüyorsunuz.

Sayın Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığı’nı hiçbir zaman bırakmadı. Özellikle Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul’daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor. Ne yazık ki onun onayı bakanlıkların yetkilerini önemli ölçüde kısıtlıyor. Şehircilik Bakanı’nın yaptığı açıklamada Sayın Başbakan’ın bütün bu büyük ve sıkıntılı projeleri yakından yönettiği ifadesi var.

İnşaatlardan haksız kazanç elde edildiği iddiaları var. Bu rant nasıl oluşuyor?

Siz bir bölgede emsali artırmaya başlayıp silueti, yeşil alanı, tarihî çevreyi gözetmeden imar planı yapmaya başlarsanız ve projelerde bir emsal alması gereken yere iki üç emsal vermeye başlarsanız inanılmaz bir haksız kazanç üretiliyor. Tabii o haksız kazanç üretilirken de birtakım mekanizmalara birtakım çıkarlar dağıtılıyor. Son zamanlarda bir söylem var. “Devletin kesesinden bir kuruş çıkmışsa bunun hesabını sorarız.” Başka biçimde çıkıyor devletin kesesinden.

Yani siz adama haksız kazanç sağlıyorsunuz o da haksız kazancın içinden bir miktarını size veriyor. Doğrudan kasadan pay çalmıyor ama kamunun olması gereken bir zenginlik başkalarına paylaştırılıyor. Yolsuzluk savunması da çok sofistike bir dille yapılıyor. Rüşvette zaten kasadan para çalınmaz. Rüşvette bir menfaat sağlarsınız ya da bir hakkı elde etmesine yardımcı olursunuz veya önlersiniz, bunun karşılığında bedel verirsiniz. Bu da yasalara göre suçtur.

BAŞBAKAN SAHİBİNE KÜSTÜĞÜNÜ AÇIKLAMIŞTI

Zeytinburnu’nda yükselen ve şehrin silüetini bozan ‘OnaltıDokuz’ isimli kulelere tepki gösteren Erdoğan'dan dikkat çeken açıklama yapmıştı.Başbakan Erdoğan, Zeytinburnu’nda yükselen ve şehrin silüetini bozan ‘OnaltıDokuz’ isimli kulelere tepkisini dile getirerek, “Sahibiyle konuştum. (Mesut Toprak) Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul milletvekillerinin “Dikey binalar İstanbul’un suiletini yok ediyor” itirazına ilginç yanıtlar verdi. Hürriyet'in haberine göre, Zeytinburnu’nda tartışma konusu olan OnaltıDokuz isimli projelerle ilgili sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Benim haberim yoktu, firmayı uyardım, dinlemediler. Her geldiğimde binaları sayamam ki, yıldızları saymak mümkün mü? Gözüm kulağım olun, birlikte önleyelim” dedi. Partisin İstanbul milletvekilleriyle kahvaltılı toplantıda biraraya gelen Erdoğan, şunları söyledi:Benim her yapılandan haberim olması mümkün değil. Bir bakıyorum bina yükselmiş. Benim gözüm kulağım olun, belediye başkanlarını ve beni uyarın. Zeytinburnu’nda tartışma konusu olan o binaların sahibiyle konuştum. Traşlayın dedim, özellikle rica ettim. Çok da yakından tanıdığım biri. Yapacaklarını beklerken, hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum.

Benim nereden haberim olsun. Bunları gördükçe kahroluyorum. Her İstanbul’a geldiğimde binaları sayamam ki, yıldızları saymak mümkün mü? Ben kültürümüze uygun bir mimariden yanayım, bunu her yerde söylüyorum. Ankara’da da şehrin dokusuna uymayan bir yapılaşma var. İstanbul’da da böyle. Dikey yapı benim onaylamadığım bir şey, yatay bina yapılmasından yanayım. 4 kat yer altında 4 kat yer üstünde olmalı.”

Taraf

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
bahis siteleri spor bahisleri yüksek oranlar banko iddaa tahminleri