TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Mebus ve Şair: Mehmet Akif Ersoy" sergisi açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Suriye ihtilafının 10. Yılı vesilesiyle terör örgütü PKK'yı müttefik ilan edip Türkiye'nin terör operasyonlarına yönelik skandal sözleri sorulan Meclis Başkanı Şentop, "Tabi ki bunu çok şaşırtıcı bulmuyoruz. Avrupa'da hala bencil ve sadece kendi çıkarlarını düşünen bir siyasetçi topluluğu var. 

Onların, Türkiye'nin bu süre içerisinde yaptıklarını anlatmamıza rağmen anlamakta zorluk çektiklerini görüyoruz. Ben böyle bir karar konusunda belki içlerinde böyle samimi olarak böyle düşünenler olsa bile haklı bulmuyorum ama Türkiye'nin, Suriye'deki iç savaş sebebiyle yaşamış olduklarını görerek bu tür açıklamalar yapmaktan utanmaları gerekir insanların. Türkiye, 4 milyona yakın Suriyeli, oradaki iç savaş ve çatışmalardan kaçan insanları kendi topraklarında misafir ediyor yıllardır ve bunu tek başına üstleniyor kendi vatandaşlarından farklı olmayan bir muamele ve şartlar altında onların burada yaşamasını temin ediyor. En azından bu konu önemli" dedi.

Türkiye'ye karşı kötü niyetle hareket eden Avrupalı siyasetçiler olduğunu kaydeden Şentop, "Türkiye kendi sınırlarının ötesinde artık yönetilemeyen bir devlet halindeki Suriye'deki istikrarsızlık ve kontrolsüzlük sebebiyle Türkiye'ye yönelik saldırıları önleme konusunda uluslararası hukuktan, birleşmiş milletler anlaşmasından kaynaklanan, Suriye'ye yapılmış olan, Adana Anlaşması diye bilinen bir anlaşmamız var. O anlaşmadan kaynaklanan uluslararası hukukun verdiği hakları ve yetkileri kullanarak sınır ötesi harekatlar gerçekleştirdi.

Uluslararası hukuka saygı deyince Türkiye'den daha fazla uluslararası hukuku gözeten bir başka ülke dünyada görebilmek mümkün değil. Suriye'de başka ülkeler de var. Ne arıyorlar bilmiyorum. Avrupa parlamentosunda yer alan bazı ülkelerin Suriye'de askerleri var. Onlar ne iş yapıyorlar? Niye oradalar? Uluslararası hukukun hangi kurallarına göre oradalar? Esas bunu sormak lazım. Bunlar tabi Türkiye'ye karşı kötü niyetle hareket eden Avrupalı siyasetçiler var, her zaman olmuştur. 

Fakat, siyasetçiler, açıklamalar, kurumsal kararlar gerçeklikten koptuğu zaman yavaş yavaş etkisini de kaybetmeye başlar. Ben hukukçuyum. Hukukta şahısların hukuki ehliyetine bakmak için gerçekçilik sorulur. Bugün nedir günlerden? Tarih vesaire gibi hususlar sorulur. Eğer bunun farkında değilsen, o zaman kendisine vasi tayin edilir, onun aracılığıyla hukuki işlem yapabilirler. Siyasetçiler gerçeklikten kopmaya başladıkları zaman, siyasi işlem ve karar ehliyetlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlarlar" ifadelerini kullandı.