SBM GROUP-EĞİTİM-GÜVENLİK-TEMİZLİK
2008 yılı Ekim ayında Sultangazi'de açılan yeni eğitim merkeziyle daha da genişleterek devam ediyor.
Bugüne kadar yaklaşık olarak iki bin kişiye eğitim veren SBM Güvenlik, eğitim alanındaki yetki ve faaliyetlerine hizmet alanını da ekleyerek uzun dönemli çalışmalarına başlamış. Üç kurucu ortağı bulunan şirket, çalışmalarını bir eğitim kurumları yöneticisi, bir güvenlik koruma hizmetleri yöneticisi, 38 öğretmen ve 16 yardımcı personel olmak üzere toplam 56 kişilik bir ekiple sürdürüyor. Ayrıca SBM Grup Şirketlerinin bir başka kolu olarak 2009 yılında kurulan SBM Temizlik Hizmetleri Taşımacılık ve Gıda Şirketi de kendi alanında faaliyetlerine devam ediyor. 10 yılı aşkın bir süre, eğitim sektörü içinde yer alan büyük ölçekli şirketlere bağlı eğitim ve yayıncılık kuruluşunda idareci olarak çalışan SBM Güvenlik Şirketi yöneticisi H.Muhammed Tırımoğlu'nun kurucu ortak olarak müdürlüğünü yürüttüğü SBM Özel Güvenlik Kurumları’nda eğitimden sorumlu yönetici olarak görev yapıyor. Eğitim kurumlarının şu an itibariyle Zeytinburnu ve Sultangazi'de hizmet verdiğini söyleyen Tırımoğlu, SBM Özel Güvenlik Kurumu'nun akademik yapısıyla ilgili şunları açıklıyor: "Kurumlarımızda dersler, alanında uzman ve deneyimli öğretmenler tarafından işleniyor. Derslerimiz, kursiyerlere aday oldukları mesleği her şeyden önce severek yapmaları için çok sıcak bir ortamda, karşılıklı sevgi saygı prensibi içinde veriliyor. Öğretmen kadromuz, görevlerini en iyi şekilde icra eden, meslekleriyle ve meşgul oldukları branşla barışık olan ve dolayısıyla bilgi ve birikimlerini de severek aktaran ve profesyonel bir ekipten oluşuyor. Bu nedenle eğitim kurumlarımızda genel olarak yüksek başarı grafiği yakalamış bulunuyoruz." Mevcut faaliyetlerinin İstanbul'da bulunduğunu, ilerleyen dönemlerde çevre illerde ve ülke genelinde faaliyetlere başlayacaklarını belirten Tırımoğlu, SBM Özel Güvenlik Kurumu faaliyetleri ve güvenlik eğitimi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
AVM güvenliği hakkında öğrencilerinize ne gibi eğitimler veriliyor?
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük alışveriş merkezlerinin sayıları artmaya devam ediyor. Büyük kalabalıklar halinde gezilen bu noktalar, güvenlik riskleri oluşturuyor ve dolayısıyla bu husus biz özel güvenlik şirketleri için ayrı bir önem arz ettiriyor, Eğitimlerimizde elbette bakanlığın belirlediği müfredata tam uyumla birlikte bu hususun üzerine daha fazla odaklanarak yeterli ve gerekli tüm bilgilerin kursiyerlere verilmesini sağlıyoruz. Suç ve terörizmi önlemek için teknolojik güvenlik sistemlerinin kullanılması araç kontrolünün ve giriş kontrol yetinin kullanımı, özel güvenlik personelinin insanlarla yüz yüze iletişimi, periyodik risk değerlendirmesi, düzenli güvenlik talimleri, risk yönetimi ve tahliye planlarının kontrol edilmesi ve acil eylem planlarının yapılması gibi konularda eğitimler veriyoruz.
Fiziki güvenlik alanlarında kullanılan teknolojileri yeterli buluyor musunuz?
Teknolojinin günümüzde her alanda hızla geliştiğini gözlemliyoruz. Elbette güvenlik tedbirlerine yönelik geliştirilen teknolojilerde de diğer alanlara paralel ciddi mesafeler kat edilmiş durumda. Sektörle ilgili gelişmeler iyi takip edilirse bu alanda insanların hizmetine sunulan teknolojilerin baş döndürücü bir hızla geliştiği görülüyor, önemli olan bu imkanlardan yeterli bir şekilde yararlanmaktır. Ancak özellikle ülkemizde henüz bu teknolojilerden yeterli oranda yararlanıldığını söyleyebilmek mümkün değil.
Bu konuda gördüğünüz eksiklikler nelerdir?
Bu teknolojilerin kullanılmasının güvenlik açısından gerekliliği, suçun caydırıcılığı açısından faydalan ve suçluların tespiti açışındı' da sağlayacağı katkılarla birlikte genel anlamda sağlayacağı ekonomik tasarruf hususunun muhataplarına iyi bir şekilde anlatılması gerekiyor. Ayrıca hukuki bazı düzenlemelerle, bu teknolojik cihaz ' destekli güvenlik tedbirlerinin uygulama alanlarının yaygınlaştırılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum.
Eğitim, güvenlik sektörü için ne kadar önemli? Bu hususta çalışanlara eğitim yeteri kadar veriliyor mu?
Eğitim, hayatın tüm unsurlarının temelinde olması gereken bir olgu. İnsan hayatının, dolayısıyla can ve mal güvenliğinin ve her türlü ekonomik değerlerin emanet edildiği ve korunma sorumluluğunun yüklendiği bir hususta da eğitim aynı noktada bulunmalı bence. Her mesleğin icrasında eğitimin önemli yeri, güvenlik sektöründe de konumunu korur. Kurumlarımızın bağlı bulunduğu bakanlık bünyesindeki genel müdürlüğün ilgili daire başkanlıklarının da aynı hassasiyetle konuya yaklaştığını görmek bizi mutlu ediyor. Ülke genelinde bu tür kurumlarda verilen eğitim kalitesi hakkındaki düşüncem şudur; bu eğitimlerin içeriğine ilişkin kriterlerin belirlendiği İlgili yönetmelikler gayet açık. Bu kurumlarda eğitim veren uzmanlar genel olarak çok deneyimli ve mesleklerinde başarılı kişiler, işin bu tarafından bakıldığında her hangi bir sorun yok. Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. O da öğrenci-kursiyer boyutu. Bunların eğitim durumları, yaş ortalamaları, sosyal ve ekonomik durumları vb. konuların da irdelenmesi gerekir. İşin bu cephesinde de genç, dinamik, alt yapısı iyi, güzel ahlak sahibi, disiplinli, istekli ve işini severek yapabilecek bir taraftan söz edebiliyor ve bu iki cepheyi birbirine doğru yerde, doğru zamanda, doğru metotlarla bir araya getirebiliyorsak ortaya çıkan sinerjiden iyi sonuçlar çıkacağı kesin.
Türkiye'deki güvenlik sektörünü değerlendirir misiniz? Sorunlar neler ve sizin bu sorunlara çözüm önerilerinizi alabilirmiyiz?
Özellikle büyük şehirlerdeki hırsızlık ve suç oranındaki artış, özel güvenlik hizmetlerine ve teknolojik güvenlik sistemlerine olan talebi her geçen gün yükseltiyor. Günümüzde çelik kapı, demir parmaklık gibi klasik önlemlerin kolayca aşılabilmesi, tüketicileri elektronik modem sistemlere ve konusunda uzman güvenlik personelleriyle korunmaya yöneltiyor. Artık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle büyük şehirlerde özel güvenlik gerçeği, özel güvenlik ihtiyacı açık bir şekilde ortada. Ancak artan ihtiyaca rağmen henüz ülkemizde güvenlik hizmetlerinin verilmesi gereken alanların gereken ilgi yaklaşımını tam gösterdikleri söylenemez. Dolayısıyla meselenin üç boyutlu olarak ele alınması gerektiğini ifade edebilirim. Birincisi; bu alanda oluşan ihtiyacın muhataplarına bu durumun profesyonel çerçevede ele alınmasının farkındalığını sağlamak, ¡kincisi; güvenlikle ilgili hızla gelişen ihtiyaca zamanında hızla cevap verebilmek, Üçüncüsü ise; karşılanan özel güvenlik ihtiyacının tüm unsurlarıyla uluslararası standartlara uyumunu sağlamak.