ZEYNEP KURAY
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinde olaya ilişkin açıklamada bulunan Kızılbayrak çalışanları, AKP yöneticilerin bir yandan derin devleti tavsiye ediyoruz görüntüsüyle kendi derin devletini oluşturduğuna dikkat çekti. Olayın nasıl meydana geldiğini anlatan gözünün morarmış olduğu gözlenen Kızılbayrak Çalışanı Veli Karaçam, `` 13 Ekim 2009 tarihinde işçi ve emekçilere gazetemiz Kızılbayark`ı ulaştırmak için Cevizlibağ Metrobüs her zamanki gibi gittik.Tam dağıtımı gerçekleştirecektik ki 2 tane zabıta yanımıza gelip bizi engellemek istedi bizde doğal olarak gazete satışının yasak olmadığını Kızılbayrak gazetesinin yasal bir gazete olduğunu anlattık.40 dakika geçtikten sonra birden etrafımız birden kendine zabıta diyen sivil giyimli 30 kadar şahıs tarafından çevrildi ve elimden zorla gazetelerimizi almaya çalıştılar.Biz karşı gelince üzerimize çullanıp, ağıza alınmayacak küfürler ederek bizler yerlerde sürükleyerek tekme yumruk darp ettiler`` diye anlattı.
FOTOĞRAF MAKİNASINI KIRDILAR
Ardından söz alan Kızılbayrak Muhabiri Yılmaz Yaşar, yaşadığı vahşet anlarını basın mensuplarına aktararak,`` Zabıtlar ve sivil polisler arkadaşlara saldırdığında ben olayı fotoğraf makinemle çekerken yanıma sivil giyimli bir şahıs geldi bana ` Sen kimsin niye çekiyorsun?`` diyerek benden hesap sordu. Bende muhabir kartımı uzatarak kendisine muhabir olduğumu aktardım`` diye anlattı. Daha sonra sivil giyimli şahısın kendisine ` Burada fazla kalma` diyerek uzaklaştığını belirten Yaşar, olaylar alevlendiği sırada çekimi sürdürdüğünü gören aynı şahısın yanında resmi zabıtalarla gelerek elinden fotoğraf makinesini zorla almaya çalıştığına dikkat çekti.
Kensinin makineyi vermemek için direndiğinde 6-7 kişinin birden üzerine çullandığını anlattan Yaşar,`` Vucuduma tekmeler savurarak ellerindeki telsizlerle başıma başıma vurmaya başladılar.Beni büyükşehir belediyesine ait resmi arabasına kadar darp ve küfürler ederek 100 metre kadar sürüklediler. Elimdeki fotoğraf makinesini alıp ` Çekersin ha` diyerek yere attıp ayaklarının altında ezdiler.Sonradan beni zorla minibüse bindirdiler`` diye aktardı.
ZABITA: GÖTÜRÜP ÖLDÜRELİM Mİ?
Saatlarce kendisini darp ederek ve ölüm tehditleri savurarak minibüsün içinde gezdirdiklerine dikkat çeken Yaşar,`` Karanlık çöktüğünde Zeytinburnu sahili civarlarında beni arabadan dışarıya attılar ve etrafımda sardılar. Biir arama geldi ve araçtan sivil bir şahıs çıktığında aralarından bir zabıta sivil giyilimli şahsa,` Ne yapalım abi götürüp öldürelim mi?` diye sordu sivil ise ` Başımıza bela almayalım bırakın gitsin` diye cevap verdiğinde beni öylece bıraktılar``dedi. Büyükşehir Belediyesi`ne kendisini kaçıran zabıtalar hakkında şikayet dilekçesi verdiğini belirten Yaşar, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı`na da şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu aktardı. Saldırının ideolojik bir saldırı olduğuna dikkat çeken Kızılbayrak sözcüsü Özgün Çetin,`` Sivil polislerin ve AKP`li faşistlerin bu saldırısı Kızıl Bayrak gazetesini susturmak şöyle dursun,ancak çürümüş düzene karşı duyduğumuz öfkeyi bileyebilir.Kızıl Bayrak gazetesi bu topraklarda uğruna büyük bedeller ödenmiş devrimci basın geleneğinin sürdürücülerinden biridir ve yılmadan olacaktır`` dedi.
BİRGÜN