Polise vurdular Askerlikten yırttılar

Tolga ATAR'ın haberi... Ergenekon davasının 146 ve 147. delil klasörlerine giren ve ilk kez ortaya çıkan bir gizli tanığın ifadesi, 12 Mart 1995'teki Gazi olaylarında ölen 17 kişiden 6’sının sorumlusu olarak gösterilen ve hapis yatıp meslekten atılan 2 polisin suçsuz olabileceğini gösterdi. "Peker’in arkadaşı” Gazi Mahallesi’ndeki ayaklanmada aktif rol oynadığı için "Ayaklanma" mahlasıyla ifade veren ve çoğu anlatımları ek klasörlerden çıkarılan gizli tanık, olaylarda polisin üzerine suçun nasıl atılmak istendiğini ortaya koydu. "Ecevit" diye tanıdığı kişinin hem Sedat Peker ve Vedat Şahin’le yakından tanıştığını, hem de bu kişinin PKK ve DHKP-C’nin de tanıdığı önemli kişiler arasında yer aldığını anlatan tanık, ayaklanma gecesi bu kişinin kendisine ve yanındakine hain bir teklifte bulunduğunu söyledi. Ecevit’i tanıyordu "Ayaklama"nın iddiasına göre olay şöyle gelişti: Gazi Mahallesi’nde sol örgütler tarafından tanınan 2 kişi, olayların başladığı saatlerde gizli tanık "Ayaklanma" ve yanındaki kişiyle buluştu. Gizli tanık, yanlarına gelen 2 kişiden "Ecevit" denilen kişiyi tanıyordu. Henüz halk yürüyüşü başlamamıştı. Devletten maaş sözü Kahvehane birkaç saat önce taranmıştı. Hem sol hem sağcı gruplarla yakından irtibatlı olan Ecevit, gizli tanığa "Size bir araba ve silah versem dediğimizi yapar mısınız?" diye sordu. Gizli tanık ile yanındaki ne yapacaklarını sordu. Talimat veren Ecevit, "Bir şey yapmanıza gerek yok. Yine mahallede olacaksınız. İstediğiniz her yere gideceksiniz ve sizi hiçbir polis çevirmeyecek" dedi. "Ayaklanma" ve yanındaki kişi, aldıkları talimat doğrultusunda örgüt üyeleri yürüyüş yapıp polise molotof kokteyli attıkları sırada ara sokaklardan yüzleri maskeli şekilde çıkacaklar ve eylemcilere karşı rastgele ateş edeceklerdi. Gizli tanık, teklifi yapan kişiye, "Ölenler ne olacak abi" dedi. Aldıkları cevap çok netti: "Ölür diye korkmayın, ölsünler. Polisler onu halleder. Bir şekilde birinin üzerine yıkarlar. Siz de bunun karşılığında dünyanın parasını kazanacaksınız, vatana hizmet edeceksiniz, gerekirse askere bile gitmeyeceksiniz. O eylemcileri bitirene kadar mahallede kalacak, devletten iyi bir maaş alacaksınız." Polisin kullandığı silah verildi Tespit ettikleri bir teröristin "kafasına sık" demek yerine halkın yoğun olduğu, kitlelerin bir araya geldiği bir anda halkın üzerine ateş etmesi talimatı verilmesindeki amacın terörist yerine halkı ayaklandırıp, ortalığı karıştırmak olduğunu anlatan "Ayaklanma", şunları söylüyor: Terör bitmesin diyenler “Teröristlere düşman gözüyle bakan birisi DHKP-C terör örgütünün silahlarını bilerek ve isteyerek kurtarabilir mi? Sonra bize vermek istediği silah, CZ marka silah, yani polislerin kullandığı silah. Yürüyüş yapanlara bizim sıktığımız kurşun, CZ marka silahtan çıkan kurşun olacak. Böylelikle provokasyon polisin üzerinde kalacaktı. Cemevi- ’nde toplanan kalabalığın üzerine (polis panzerlerinin olduğu taraftan) silahlı saldırının yapılmasıyla, yürüyüş yapan şahısların üzerine CZ marka silahlarla ateş edilmesinin arasında hiçbir fark yok. Bize halkın üzerine ateş etmemizi isteyenler, bu ülkede 'terör bitmesin' diyenlerdir. Gazi’deki ayaklanma gibi halkın sokaklara çıkmasını ve polis ile devletin çatışmasını isteyenler yine aynı kişilerdir." 7 ayrı balistik raporunda polis kurşunu çıkmadı Gizli tanığın yıllar sonra verdiği bu ifade, Gazi Davası’nın görüldüğü sırada ifade veren ve mahkeme dosyasına yansıyan Ahmet Turan Atmaca’nın ifadesiyle de benzerlik gösteriyordu. Olayların ardından GOP’ta görevli polis Adem Albayrak ile Çevik Kuvvet polisi Mehmet Gündoğan’ın da aralarında bulunduğu 20 polis hakkında ölüme neden olmak suçundan dava açıldı. Maktullerin üzerinden çıkarılan 15 çekirdekle Adli Tıp Kurumu'na gönderilen toplam 658 silahın karşılaştırması yapıldı. Adli Tıp, mahkemeye tam 7 ayrı balistik raporu gönderdi. Ancak raporların hepsinde orada görevli polislerin silahlarından kurşun atılmadığı belirtildi. Albayrak: Bizi kurban seçtiler Tutuklu yargılanırken mahkemede ifade veren polis memuru Adem Albayrak, "GOP’da görevliydim. Olay yerine çağrıldım ve sivil kıyafetliydim. Tabancam vardı. Göstericiler, karakolun önünde polislere taş ve yangın bombaları atıyordu. Sürekli olarak polis karakolunun yanında kaldım. Asla ateş etmedim Kalabalığa asla ateş etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. 26 aydır cezaevinde yatıyorum. Delil olmamasına rağmen ikimizi kurban seçtiler" demişti. Bir elinde cop diğer elinde silah olduğunu kabul Metin Gündoğan ise "Polisler havaya, göstericiler de polislere ateş ediyordu. Benim elimde silah vardı, ancak silahın emniyeti kapalıydı. Göstericilere asla ateş etmedim" diye ifade vermişti. 3 yıl hapis yattılar Ancak Adem Albayrak, 4 kişiyi öldürmekten 6 yıl 8 ay, Gündoğan da 2 kişiyi öldürmekten 3 yıl 4 ay hapse mahkum edildi. Yaklaşık 3 yıl hapis yatan Albayrak ile Gündoğan, bir süre sonra polislikten atılırken 18 polis de beraat etti. Gizli tanık "Ayaklanma"nın ifadelerine bakıldığında, 2 polisin boş yere hapis yatıp meslekten atıldıkları ihtimalini ortaya koydu.