Zeytinburnu Meclisinde Kadın Üzerinden Siyaset Gerginliği
Zeytinburnu Belediye Meclisi’nin ekim ayı ilk toplantısında gündem dışı söz alan CHP Meclis üyesi Gülşen Kal Uzunyayla, kadın cinayetlerine değindi. Uzunyayla, Fatih'te surlardan atlayarak intihar eden ve öncesinde iki ayrı ilçede iki kadını öldürdüğü tespit edilen Semih Çelik başta olmak üzere, Gülistan Doku, Rojin Kabaiş isimlerini de hatırlatarak, cezalandırılmayan her failin yenisine cesaret verdiğini dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi ve 6284 sayılı yasanın sürekli tartışmaya açılmasını da eleştiren Uzunyayla, kadınların öldürülmesi için kadın olmanın yeterli bir sebep olduğunu belirtti. Kadınların örgütlenmesi gerektiğini de söyleyen Uzunyayla, kadınlar için güvenli sokaklar oluşturmak, çözümsüz olmadıklarını hissettirmek zorunlulukları olduğunu belirterek, “Erkeklerden, devletten ve sermayeden bağımsız mücadelemize devam edeceğiz ama siz erkekler ne yapacaksınız?” diye sordu.
SİYASET YAPILMASI AYIP
AK Parti Meclis Üyesi Işıl İlgin Oktay ise kadına karşı şiddetle mücadelenin siyasetin üzerinde olduğunu vurgulayarak, münferit olaylar üzerinden siyaset yapılmasını ayıpladığını söyledi. 6284 sayılı yasanın çok önemli olduğunu, bir kadın olarak son 20 yıldır şiddet ve mücadele konusunda çok önemli adımlar atıldığını belirten Işıl İlgin Oktay, sanılanın aksine 6284 sayılı yasanın İstanbul Sözleşmesi’ne de malzeme olduğunu ifade etti. Oktay, “İstanbul Sözleşmesi bir çerçeve sözleşmesidir. Kadına yönelik şiddetle ilgili devletler politika üretmelidir der. Bizler bu noktada zaten sözleşmenin varlık amacına hizmet eden şekilde devlet politikası üretmekteyiz. Hatta 6284 sayılı yasaya güvenerek sözleşmeyi hazırladık. İstanbul Sözleşmesi’nin adı neden İstanbul. Bizim yasamız bu alanda üretilen en etkin yasalardandır. Bunu gözardı ediyorsunuz” dedi.
MÜNFERİT BİR OLAY!
Son dönemde yaşanan iki kadının öldürülme olayının da münferit olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Işıl İlgin Oktay, yapılan araştırmalarda cinayeti işleyenin bağımlı olduğunu, yasaya bağlı bir başvurunun olmadığını, arada da duygusal bir ilişkinin söz konusu olduğunu belirterek, kan donduran olayda konuşulması gereken konunun bağımlılıkla mücadele olduğunun altını çizdi. Oktay, “Hepimiz anne, baba, kardeşiz. Uyuşturucu ile mücadele eden insanlar var. 6284 sayılı yasayla ilgili saatlerce konuşabilirim yahut belediyenin üzerine düşenleri yapmasıyla ilgili ama algı yaparak siyaset üretilmesini kabul etmiyorum. Biz üzerimize düşen görevleri yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz” dedi.
ZEYTİNBURNU MECLİS KARIŞTI
AK Partili Işıl İlgin Oktay’a cevap veren CHP’li Hasan Hüseyin Üsküdar, “Bu konuşmadan ötürü utanıyor, tüm kadınlardan özür diliyorum” dedi. “İnsan aynaya bakıp utanır, sokakta gezemez bu konuşmayla” diyen Üsküdar, “Biz sizin zihniyetiniz yüzünden bu hale geldik. Hanımefendinin ailesi ile sorunları mı var her seferinde saçma sapan konuşuyor” ifadelerini kullandı. Üsküdar’a tepki gösteren MHP’li Meclis Üyesi Reşat Ok, “Çok ayıp” diyerek meclis salonunu terk etti. Ak Partili Muhammet Kaynar ise “Sizin bakış açınız başka, bizim başka. Sizin bakış açınızda olsak zaten sizinle beraber oluruz. Arkadaşımızın söylediği İstanbul Sözleşmesine gerek yok, 6284 sayılı kanunumuz var. Dünyanın hiçbir yerinde şiddet eksik değil ama bizde siyasi bir argümana dönüştürüldü. Söylediğimiz bu. Kadına şiddetten bahsederken, arkadaşların hepsi kadına şiddet uyguladılar. Bu kadın demek ne demek. 1995 yılında bu tür söylemleri hatırlıyoruz. Bu şiddet değil mi? Kadına şiddet diye hassasiyet kasacaksınız, burada kadına ‘Kapa çeneni’ diyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi?” tepkisini gösterdi. Karşılıklı tartışmaların sonunda CHP’li Hasan Hüseyin Üsküdar, Işıl İlgin Oktay’a karşı kullandığı, “Ailesi ile sorunları var” söylemini geri aldı.