Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de 1 Ocak 2001 itibari ile Milenyum olarak adlandırılan çağa yeni umutlarla, kutlanarak girildi. Kutlamanın en çok yaşandığı yer İstanbul’du. Kalabalık nüfusu ve tarihi değerleri ile dünyanın sayılı metropollerden biri olan İstanbul, yaşanan cinayetlerle de o yıl gündeme damgasını vurdu. İstanbul milenyum dönemine, yaşanan acımasız tecavüz olayları ve vahşice işlenen cinayetlerle girmişti.

GÜNDEMDE VAHŞİCE İŞLENEN CİNAYET VARDI

Vahşice işlenen ilk cinayet 4 Ocak günü gerçekleşmişti. İçerenköy’de 12 yaşındaki Hande Çinkitaş öldürüldü. Gayrettepe’deki en üst katta yani Cinayet Büro Amirliği’nde bu konuyla ilgili yoğun bir çalışma yapılıyordu. 12 yaşındaki küçük kız vahşice öldürülmüştü. Olaydan 3 ay geçmiş cinayet bir türlü çözülememişti. Ortalık karışıktı.

ÇÖP DÖKMEYE GİTTİ BİR DAHA DÖNMEDİ

Tam o günlerde 26 Mart günü Zeytinburnu’nda oturan 21 yaşındaki iki çocuk annesi S.K. akşam saat 20.00 sıralarında çöp dökmek için evden dışarı çıktı. Aradan yarım saat geçmesine rağmen S.K. eve dönmeyince paniğe kapılan eşi polisi arayarak yardım istedi.Zeytinburnu ilçesi polisin ‘A’ bölgesi olarak adlandırdığı bölgede yer alıyordu. O gün Cinayet Masasında nöbetçi ekiplerden biri Mustafa Bayram ve ekibiydi. Haber merkezi tarafından anons edilen Bayram ve ekibi derhal Zeytinburnu’nda verilen adrese gidilmesi istendi. Bu adres, ‘Eşim çöp dökmeye gitti bir daha gelemedi’ diye polisten yardım isteyen kişinin adresiydi. Bu yardıma önce ilçe ekipleri gitmişti. İlçe ekipleri S.K.’yı apartmanın bodrum katında kanlar içinde buldu. Boğazı kesilmiş ve öldürülmüştü. Böylece İstanbul vahşi bir cinayete daha tanıklık ediyordu.

“TECAVÜZ AMAÇLIYDI”

Olay yerine gittiklerinde tüyler ürperten bir cinayetle karşılaştıklarını anlatan emekli polis memuru Mustafa Bayram, o günü şöyle anlattı; “Görüntü itibarıyla baktığımızda bunun bir tecavüz amaçlı işlendiğini görüyorduk. Kadının boğazı kesilmişti. Eğer ne yaşandıysa çöp döktükten sonra yaşanmıştı. Apartmanı inceledik. Apartmandaki herkesin isimlerini ve ifadelerini aldık. Ceset adlı tıpa gönderildi. Ceset üzerinde çıkacak olan DNA’lar çok önemliydi. Katile ait dönelerin olacağına inanıyorduk. Dediğim gibi bir tecavüz olayı söz konusuydu”

“ÖLDÜRDÜKTEN SONRA TECAVÜZ ETMİŞ”

Tüm ihtimalleri değerlendirdiklerini anlatan Bayram, bir süre sonra otopsi raporu çıktığını belirterek “Ortaya çıkan rapora göre karşımızda tam bir cani ruhlu sapık vardı. Eldeki bulgulara göre, bu kurbanını öldürdükten sonra tecavüz etmişti. Ve kadının iç çamaşırında sperm örnekleri bulundu. Tabi bu örnekleri apartmandakilerle karşılaştırdık uyuşmadı. Bizim görüşümüze göre, katil dışardan biriydi. Çünkü o dönem bu tür tecavüz veya tecavüz girişimleri sık rastladığımız bir olaydı. Cinayetle sonuçlanmazsa da tecavüzcüler tarafından apartmana yalnız giren kadınlar takip edilip götürüldükleri bodrum katta bıçak zoruyla tecavüz ediliyordu. Bizim katilimizin profili böyle bir profildi”

5 AY SONRA YARALAMALI TECAVÜZ

Cinayet Masası bu cinayetin failini tespit etmek için çalışmalarına devam ederken, 10 Ağustos günü Zeytinburnu ilçe emniyet müdürlüğüne gelen bir ihbar polisi harekete geçirdi. Gelen bir ihbarda “Arkadaşım bir kıza tecavüz edip öldürmüş’ dedi. Hemen bu ihbar üzerine ihbar edilen Nurullah Ayaz, gözaltına alındı. Öldürdüğü denilen adrese gidildiğinde, bodrum katta 19 yaşındaki D.Y’yi ağır yaralı olarak buldu. Genç kız ölmemişti. İlçe ekipleri tarafından yapılan işlem sonrası Nurullah Ayaz, D.Y.’ye tecavüz etmek ve yaralamak suçundan tutuklandı.

İZ BIRAKMAMAK İÇİN İÇ ÇAMAŞIRINI ALMIŞ

O dönemlerde yaralamalı olaylar genellikle ilçe emniyet müdürlüğü bakardı. Cinayet Masası ekipleri olay cinayete dönüşünce devreye girerlerdi. Bu yüzden ilçenin yaptığı bu yaralamalı olaya bakmamışlardı. Ancak böyle bir tecavüz ve yaralamalı olayın formatına baktıklarına anlatan Bayram, “Bu kişinin yaptığı yöntemi görünce bu bizim aradığımız katil dedim. Bizim şüphelimizden bir saldırı daha yapacağını bekliyorduk. Hemen bu kişinin soruşturmasını incelemeye aldık. Şüpheli isim olan Nurullah Ayaz’ı incelemeye aldıklarını anlatan Bayram “ Şüpheli tesisatçıydı. Bu apartmana tesisat için gidip geliyormuş. 19 yaşındaki kız evde yalnızken onu zorla alıp bodrum kata götürüp tecavüz etmiş. Kendisine direnince de çekiçle kafasına vurmuş. Kızın öldüğünü düşünmüş. Daha sonra öldürdüğü kurbanın iç çamaşırını alıp gitmiş. Yani geriye iz bırakmamak için bunu yapmış. Ancak olayda kan izleri ortaya çıkmış. Biz kesinlikle bu kişi bizim baktığımız olaydaki genç kadını öldüren katil olarak düşündük”

DNA’SI TUTTU

Eldeki verilere göre şüpheli buydu. Ve bu yüzden şüphelinin kan örneğinin alınıp öldürülen kadının üzerinde çıkan sperm DNA’sıyla karşılaştırması yapılmalıydı. Harekete geçtiklerini anlatan Bayram “Bunun kan örneği alındı. Bir süre sonra çıkan sonuç bizi mutlu etti. Şüphelin kan örneği bizim baktığımız olaydaki DNA’yla örtüştü. Yani genç kadının katili bu kişiydi. Böyle bir takip yapılmasıydı, şüpheli sadece tecavüz ve yaralama suçundan yargılanacaktı. Polisin dikkati sayesinde, Zeytinburnu’nda işlenen vahşi cinayet çözülmüştü. Peki olay nasıl olmuştu? Bu sorunun cevabı da ortaya çıkmıştı.Olay şöyle gerçekleşmişti; Katil zanlısı o bölgede tesisatçılık yapıyordu. O akşam iş arkadaşıyla yolda yürürken çöp döken S.K.’yı görüyor. Ve arkadaşına ‘İşim var sonra görüşürüz’ diyerek S.K.’yı takip ediyor. Peşinden gittiği S.K, bıçak tehditi ile bodrum kata götürüyor. S.K. kendisine dinenince, bıçakla boğazını kesiyor ve ardından tecavüz edip olay yerinden ayrılıyor.

6 YIL SONRA CEZAEVİNDEN KAÇTI

Bayram, bu tür saldırılar gerçekleştiren kişilerin, yakalanmadıkları takdirde, benzer suçlara devam ettiklerini belirtti. Tecavüz ve yaralamalı bir suçla yargılanırken, daha sonra bir cinayet dosyası eklenen şüpheli ömür boyu hapis cezası aldı. Nurullah Ayaz, 6 yıl sonra Sinop E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 2 arkadaşıyla firar ederek kaçtı. Bir süre ormanlık alanda saklanan 3 firari şüpheli, daha sonra yola çıkarak otostop yaptı. Otostop yaptıkları araç sivil Jandarma ekipleri çıkınca yeniden yakalanarak cezaevine konuldu.