İstanbul 2.Bölgede Süleyman Soylu Rüzgarı

İşte bu görev değişikliği bugün neredeyse minimuma inen terör belası için de bir milat teşkil etti. Soylu tam 2 ay sonra görevindeki 2 yılını dolduracak.
Ve bugün tartışmasız olarak kendisi için Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en başarılı İç İşleri Bakanı olarak bahsediliyor ki, öyle…

O’nu sadece memleketi Trabzon, doğduğu İstanbul, siyaset ve bürokrasi merkezi Ankara bilmiyor. Doğu ve Güneydoğu bölgesinde adım atmadığı toprak kalmadı, teröristlerin korkulu rüyası olurken, bölge halkına devletin sıcaklığını, şefkatini desteğini götürerek oralarda inanılmaz bir sevgi yumağı oluşturdu.

DP’nin Genel Başkanlığını yapmış olmanın avantajıyla Türkiye’nin her bir yerini karış karış bilen ve  bakanlıktaki başarısıyla da  gönülleri fetheden Bakan Soylu, bugün nereye giderse gitsin arkasından kitleleri rahatlıkla sürükleyebiliyor. Çünkü Onun evi tüm Türkiye...

                                                   ******                     ******                       ******

Soylu bu seçimlerde sürpriz şekilde Trabzon yerine İstanbul 2. Bölge, 1. Sıra Milletvekili Adayı olarak  gösterildi. Sahaya ilk inen adaylardan biri olarak da seçim çalışmalarına ayrı bir hava ve heyecan getirdiğini söyleyebilirim.

Bu arada Soylu’nun çok iyi bir çalışma ekibi var. Soylu’nun tüm  gezi ve buluşmalarını, toplantılarını sosyal medyadan takip edebiliyorsunuz, özellikle instagramda müthiş bir  takipçi kitlesi oluşmuş durumda.   

TV ve gazete haberleri ile sosyal medya mecralarından bakıldığında İstanbul’da müthiş heyecanlı, coşkulu ve adeta teşkilat ve vatandaşla bütünleşmiş bir seçim havası oluşturduğunu görmek mümkün. Her gittiği yerde izdiham rüzgarı estiriyor.

Bir milletvekili, bir bakan ve ya bir devlet adamı bu kadar kalabalık toparlayamaz. Dün Danışmanı Harun Akın’la görüştüm. Mecidiyeköy’deki miting alanında idi.

Anlattığı kadarıyla ve gönderdiği fotoğraflarda manzara yine aynı.

“Gaziosmanpaşa, Sultangazi,Kağıthane, Şişli, Sultanahmet, Zeytinburnu, Eyüp  günde  en az 3-4 noktada miting yapıyoruz. Hepsi de müthiş kalabalık. Otobüsü alana zor giriyor. Konuşması  bittiğinde de vatandaş etrafını bir anda sarıyor, hepsiyle tek tek görüşüyor, fotoğraf çektiriyor, dertlerini dinliyor. Esnaf gezisi yapıyoruz, programlara katılıyoruz, iftar, toplantı, teravih, miting, sahur, sabah namazı ve tabii bu arada yürüyen devlet işleri “

Peki bu kadar koşuşturmada hiç mi  “biraz soluklanalım” demiyor? Danışmanı Harun Akın’a göre yanındakiler hızına yetişemiyor, ama o  hadi devam diye hiç enerjisini, motivasyonunu düşürmüyor.

“Bana sanki o hiç uyumuyor gibi geliyor” diyor Akın, ve en son şu baş döndüren programını anlatıyor:

“Önceki gün öğlen Sultanahmet’te miting yaptı.Saat 16.00’da Cumhurbaşkanımızın programına eşlik etmek için Diyarbakır’a gitti. O gece  tekrar geldi, Sultanahmet’te yine kendisini bekleyen kalabalığa seslenerek miting yaptı. Sabah namazını burada kıldı, hemen Ankara’ya uçtu. Önce AA’nın Editör Masası’na katıldı, ardından Bakanlar Kurulu Toplantısı’na.

İftar sonrası yeniden buraya seçim bölgesine geldi. Sultangazi’de programlara katıldı, esnaf gezisi ve miting yaptı. Ardından sahur ve yine çok büyük katılımla sabah namazı.Gün ışıdığında biz evlerimize biraz dinlenelim diye giderken o sabah dükkanını açan esnafa “hayırlı sabahlar” ziyaretinde idi.”

Bu durumda "Soylu'ya gösterilen ilgi  ve sevginin nedeni ne? niye bu kadar izdiham görüntüleriyle karşılaşıyor?" diye sormanın anlamı yok.

Nedeni belli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arkasından bu millet niye yürüyorsa, onun gibi sevdası millet, amacı hizmet olan bakanının peşinden de aynı şekilde gidiyor. Sonuçta millet kendisine hizmet edeni asla yalnız bırakmıyor!..

İNTERNETHABER-CENNET CANKILIÇ