Merkez Efendi Hamamı restore ediliyor
Yanmış yıkılmış yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserler Kültür Vadisi projesi kapsamında bir bir gün yüzüne çıkarılıyor. Onlarca eser orijinaline uygun bir şekilde restore edilen eserler tarihe ayna tutmaya devam edecek. Merkezefendi de yürütülen restore çalışmaları ise projenin neredeyse bel kemiğini oluşturuyor. Seytinizam Cami görkemli bir şeklide yeniden yapıldı. Caminin avlusu ve yeniden ziyarete açılacak. Çalışmalara kapsamında Merkezefendi Hamamı da yeniden restore ediliyor. Başkan Aydın Tarihi hamamdaki restorasyon çalışmalarını yerinde denetledi ve yetkililerden bilgi aldı.
Merkez Efendi Hamamı’nın Tarihi ve Özelikleri
Giriş kapısına göre sağda kalan hücreyi, kapısının üstündeki mermer kitabeden öğrendiğimize göre, zaman zaman Merkez Efendi’nin de kullandığı olmuş. Özellikle hummalılara iyi geldiği söylenen hamamın şifalı suyunu da tekkesini kurarken zaten Merkez Efendi’nin bizzat kendisinin keşfettiği söylenir.Darülkurra’dan çıkıp Merkezefendi Caddesi üzerinde güneye doğru yürüyoruz. Cadde, birkaç sene evvel yenilenmiş ve küçük küp şeklinde Arnavut kaldırımlarıyla döşenmiş. Biraz daha ilerleyince sağda, Hamam Çıkmazı Sokağı’nın köşesinde 1965’lerden beri var olan, babadan oğula kalmış gecekondudan bozma bir mahalle bakkalı bulunuyor. Onun az ötesinde de yine aynı tarihlerden kalma olduğu tahmin edilen Son Durak Kıraathanesi ismiyle bir mahalle kahvesi göze çarpıyor. Bakkal ve kahveyi geçince sağda Merkezefendi Tekkesi’ne ait olan hamamla karşılaşılır. Şu anda restorasyon aşamasında olan hamam, ufak boyutlarda tutulmuş tek bir hamam görünümünde olmakla beraber başlangıçta Çifte Hamam olarak yaptırılmış. Ne yazık ki kadınlar için ayrılan kısmının özgün haliyle bu güne ulaşması mümkün olmamıştır. İstanbul’da pek rastlanmadığı söylenen bir özelliği de vardır hamamın: “Dolaplı” dedikleri türden bir kuyuya sahiptir. Merkezefendi Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilmiş olan hamam, bir Mimar Sinan eseridir.
Erkekler tarafının soyunmalık kısmının dışında geçirdiği tamirlerden ucuz kurtulan ve özgün halini korumayı başaran hamam 1960’larda da bir tadilat görür. Uzmanınca ahşap karkas sisteminde tasarlanmış olduğu söylenen soyunmalık kısmının daha önce on dokuzuncu yüzyılda da yenilendiği biliniyor. Erkekler kısmı sıcaklığının, Selçuklulardan bu yana hamam mimarisinde bir gelenek halini aldığını söyleyebileceğimiz bir şekilde, eyvanlı ve halvet hücrelerinin köşelere yerleştirilmesi suretiyle tasarlanmış olduğu görülüyor Küçük kubbelerle örtülü, iki parçalı ılıklık ve dört halvetli bir sıcaklığa sahip olan bu hamamın girişinin sağında tıraşlık, hemen onun yanında da tuvaleti yer alıyor.
Bunun yanı sıra, Muharrem ayının onuncu sabahında İstanbul’da meskûn bütün Sünbülî şeyhlerinin, ama illa ki namazdan evvel, Merkezefendi Hamamı’nda toplandıkları, burada tarikat adabı mucibince topluca yıkanıp bayramlık libaslarıyla tekkenin cami-tevhidhanesinde sabah namazını eda ettikleri rivayet edilir. Daha sonra da kafile halinde hem yürüyüp hem de Kerbela şehitlerine mersiyeler okuyarak Sünbilîliğin merkezi olan ve öğle namazını müteakip büyük bir aşure cemiyetinin düzenlendiği Sünbülefendi Tekkesi’nde buluşmalarının da bir gelenek olarak uzun asırlar yaşatıldığı söylenir. Hamam, Zeytinburnu Belediyesi’nce yürütülen Kültür Vadisi Projesi kapsamında restorasyona alınmıştır.
ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ-ÖZEL