Başkan Hasan Hoşben: Zeytinburnu Halkı Tabut Evlerde oturuyor
Kazlıçeşme Kültür Merkezinde Deprem Paneline İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Zeytinburnu İlçe Başkanı Hasan Hoşben ve vatandaşlar katıldı. Panelde kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Buğra Kavuncu; “Deprem gerçeğine karşı kapsamlı tedbirlerle, sıkı denetimlerle mücadele edebiliriz. Milletçe yaşadığımız bu acıyı hiçbir zaman unutmayacağız. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Böylesi acı doğa olaylarının bir daha yaşanmamasını diliyor, gerekli tüm tedbirlerin alınmasını ve denetimlerin hassasiyetle uygulanmasını önemle vurguluyoruz.” Dedi.
İYİ Parti Zeytinburnu İlçe Başkanı Hasan Hoşben ise yaptığı konuşmada, “Öncelikle, dün gibi hafızalarımızda tazeliğini koruyan bu felaket ve afette hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, sevenlerine sabırlar diliyorum. Rabbim ülkemize ve milletimize 17 Ağustos depremi benzeri afetleri bir daha yaşatmasın. Geçen 23 yıla rağmen hala yüreğimiz yanıyor.Bu kayıplar bir daha tekrarlanmasın diye alınan önlemleri artırmalıyız dedi.
İYİ Parti Zeytinburnu İlçe Başkanı Hasan Hoşben 1999 Depreminin 23. yıl dönümünde, deprem gerçeğine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hoşben, 1999 yılından itibaren uygulamaya dönük hiçbir adımın atılmadığına dikkat çekerek halkın tabut evlerde kaderine terk edildiğini söyledi.Zeytinburnu İlçe Başkanı Hasan Hoşben, 1999 Depreminin 23. yıl dönümünde depreme ilişkin röportaj verdi. Öte yandan Zeytinburnu’nda 16 bin binanın taranmış olduğunu ve tarananlar arasında 2 bin 290 binanın depreme karşı birinci derecede riskli olduğunu belirtti. Japonya’yı örnek veren Hoşben, doğal felaketlere karşı hazırlık olmasını ise geçmişten ders alabilmesi olduğu şeklinde değerlendirdi. Hoşben “Maalesef biz ise başımıza gelen felaketlerden ders çıkarmıyor ve yaşananları unutuyoruz.” dedi.
Zeytinburnu içinde bulunduğu çok büyük bir bölümü 1. Derece deprem bölgesinde bulunmaktadır ve 1999 yılından bugüne kadar maalesef uygulamaya dönük neredeyse hiçbir adım atılmamış. 1999 depremi sonrasında pilot bölge olarak seçilen Zeytinburnu geçen 23 yıllık sürede tamamen yenilenebilirdi. Bugün ki tablo mevcut iktidarın deprem hassasiyetini ve insanlarımıza verdiği önemi gözler önüne sermesi bakımından ibret vericidir. Tabiri caizse halkımız tabut evlerde adeta kaderine terk edilmiştir.
Zeytinburnu Belediyesi’nin 2021 yılı Faaliyet Raporunda ilçemizde 15.774 bina olduğu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın “Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” kapsamında 2020 yılı Haziran ayında yayınladığı rapora göre bu yapıların yaklaşık %80’inin(12.697 adedinin) 2000 yılından önce inşa edilmiş olduğu belirtilmektedir.Bu binaların çok büyük bir kısmının yapım aşaması ve sonrasında mühendislik hizmetlerinin alınmadığı da maalesef Ülkemiz gerçeği olarak karşımızda durmaktadır.
Zeytinburnu genelinde taranmış ve tarananlar arasında 2 bin 290 binanın depreme birinci derecede riskli olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bu binalar halen iskana açık şekilde kullanılmaktadır. 1999 Depremi sonrasında farklı kişi ve kurumlar tarafından birçok nitelikli çalışmalar yapılmıştır. Biz bu çalışmaların her birini çok değerli buluyoruz. Ancak, 2004-2005-2007 yıllarında onaylanan bu çalışmalar maalesef iktidar tarafından sahiplenilmemiş olup, büyük ölçekli ve bütünsel bir çerçevede ele alınmış hiçbir uygulama yapılmamıştır.
Bizler siyasiler olarak Zeytinburnu’nda elimizi taşın altına koyduk. İlçemizde faaliyet gösteren siyasi partilerin ilçe başkanları bir araya geldik ve İlçemizin en büyük sorunu olan Kentsel Dönüşüm konusunda ortak bir platform kurduk. Bu platform çatısı altında geliştirilecek olan kentsel dönüşüm modellerinde, halkımızın proje sonrasında yine aynı alanda ikamet etmesi, hak sahiplerine birebir konut verilmesi ve hak sahiplerinden para talep edilmemesi ilkeleri benimsenmiştir. İlçemizde faaliyet gösteren Yüksek Mimar Cemil Coşkun BUDAK ile model çalışmalarımız devam etmektedir. Ayrıca, geliştirilecek olan modelin, İstanbul Büyükşehir ve Zeytinburnu Belediyesi öncülüğünde, ilçemizde faaliyet gösteren iş insanları, bürokratlar, muhtarlarımız, STK’lar ve yerel halkımızın katılımının aktif ve demokratik olarak gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Dedi.